Başkan Erdoğan'ın, ABD Başkanı Trump ile basın toplantısını, dünya basını yakından takip ediyor ve ABD medyasının önemli kısmı canlı yayınlıyordu.
Dolayısıyla Türkiye'nin tezlerinin, YPG yanlısı haber yapan yabancı kanallarda duyurulması için önemli bir fırsattı.
Ben de söz istedim ve şu soruyu sordum:
"Sayın Başkan, Obama'nın hatalı dış politikasının yükünü miras aldınız.
Bu hatalardan biri de ABD tarafından terör örgütü kabul edilen PKK ve onun Suriye kolu YPG ile ABD'yi ittifaka sokmasıydı. Gördüğüm kadarıyla siz bu hataları telafi etmeye çalışıyorsunuz ama YPG elebaşı, kod adı Mazlum Kobani olan teröristi de Beyaz Saray'a davet ettiniz. Kendisi 164 asker ve 48 sivilin ölümüyle sonuçlanan, Türkiye'ye yönelik en az 18 terörist saldırıdan sorumludur.
Başkan Erdoğan'la bugünkü görüşmeniz sonrasında hâlâ onu Beyaz Saray'a davet edecek misiniz, ki bu Türk milleti için oldukça gücendirici ve üzücü olacaktır." Soru bu. Nitekim toplantıdaki YPG karşıtı tek soru oldu. Ancak YPG-FETÖ işbirliğiyle, Trump'ın sözünü kasten yanlış tercüme edip bağlamından çıkararak saldırmaya çalışmışlar.
Soru sormasak, "Uçaktaki gazeteciler ne işe yarar?", Trump sorumdan memnun kalsa, "ABD Başkanı'na yağ çekti" diyeceklerdi.
Trump'ın zorlandığı bir soru sorduysak ne mutlu bize; amaç da buydu zaten. Terör destekçilerine verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü gurur duyarız.
Aktütün'den Reşadiye'ye, Merasim Sokak'tan Vodafone Arena saldırısına değin tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun. Onları unutmayacağız, unutanlara hatırlatacağız.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.