HAŞMET BABAOĞLU

Yeni yıl öngörüleri ve “dünya” turu

2025 bölgemizin şeklini iyice değiştirirse, şaşırmayın!
Temmuz ayı kritik geçiş noktası olacak.
Şeklin tamamlanması bir sonraki yıla kalır mı? Kalır.
Ama bu söylediklerim bugünün hegemonik kurgusuyla ilgili elbette. Yoksa "Yeni Dünya Düzencileri" 2028'den sonra ağırlıklarını koyduklarında bambaşka şeyler konuşacağız.

***

Hakan Fidan'ın Ortadoğu ülkeleri için "bölgesel sahiplenme" kavramı çerçevesinde şu söyledikleri hayati önemde: "Hegemonu beklemeyin. Kendiniz bir araya gelin. O sizin sorunlarınızı dert etmez, kendi alacağına bakar, siz sorunlarınızı bir araya gelip çözün."
Bunun için Trump iktidarında Ortadoğu'nun da, Avrasya'nın da bir yılı var.
Sonra?
Hiç şüpheniz olmasın...
En geç bir yıl sonra, Trump iktidarı karışır, tasfiyeler, görev ve karakter değişimleri gelir ve eski politikalara dönüş devreye giriverir, ortalık karışır.

***

Avrupa 2022'de Ukrayna Savaşı'nı körüklerken akıllı davranmadı.
Brexit ile de bir "yük"ten kurtulduklarını sanmışlardı, yanıldıklarını geç anladılar.
Modern uygarlığın "zeka küpü" şimdi budalalaşma döneminde...
Anglosaksonların, birbiriyle pek anlaşamayan iki grubu da; yani Londra da, Washington da tel tel çözüyor Avrupa düğümünü...
Ukrayna Savaşı'nın esas mağlubu Avrupa'dır.
Değişecek. Kaçışı yok!

***

Birleşik Krallık, doğrudan ABD'yle yüz yüze gelmeden dünyanın "doğuları"nı dolaşarak Trump'la çatışacak...
Buna Suriye, Irak, Körfez ülkeleri, Hindistan ve Çin dahil...
Çin, gerçekten Batı'nın esas askeri ve siyasal hedefi mi?
Yoksa bu üretilmiş bir illüzyon mu?
Düşünelim...

***

Defalarca yazdım, X odalarında söyledim, bir daha tekrarlıyorum: Rusya, oraya buraya değil, anavatan savunmasına çekiliyor.
2025 yılı Rusya ve Ukrayna için "ya kalıcı barış ya da kalıcı savaş" yılıdır.
Ruslar, durmadan Stalin'i anmaya başladılar, Stalin büstleri açıyorlar, Stalin üzerine sempozyumlar düzenliyorlar.
Boşuna mı?
Böyle şeyler asla rasgele entelektüel ilgiler değildir, olamaz.

***

NOT DEFTERİ
Mutluluk, tatlım, çok çelişkili bir şey. Dostoyevski, bedeli bir çocuğun gözyaşlarıyla ödendiyse mutluluk hakikaten mümkün olabilir mi diye sormuştu. Nabokov ise, tersine, o yaşlar olmaksızın mutluluğun olamayacağını düşünür. (VİKTOR PELEVİN / Kurtadamın Kutsal Kitabı)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.