"Halep'te kapıların bir tokmağı var.
Şimdilerde, bu çoğunlukla Fransa'dan ithal edilen, bir kadın eli şeklindeki demir veya bronz bir tokmak. Tokmak çalındıktan sonra bir Avrupalının beklediğinin aksine kapıyı biri açmıyor.
Uzaktan ince bir sesin 'Min', yani 'Kim o?' dediği işitiliyor. Buna
cevap vermek bir seyyah için zor."
Ne zamanın Halep'i bu anlatılan?
Şöyle...
Bir antikacı ve seyyah olan
Henry S. Cowper o yılın kışını Kahire'de
geçirdikten sonra Doğu Akdeniz kıyıları
Halep, Bağdat gibi şehirleri gezmeye
çıkıyor ve hatıralarını (yeni kuşakların
kitabın adına da özellikle dikkat
etmesini isterim) 1894'te
Through Turkish Arabia (Boydan Boya Türk Arabistanı) adıyla yayınlıyor.
***
Madem şimdi
aklımız fikrimiz Suriye'de...
Şu pazar günü biraz da
Batılı seyyahların geçen yüzyılın başlangıcına ait hatıratlarına göz atalım istedim.
Cowper'dan bir alıntı daha...
Minik bir iki detay, yükselen kapitalist yayılmacılığın Ortadoğu'daki dönüştürücü gücüne işaret ediyor.
"
Halep, tamamen mezarlıklarla çevrili. Tabii, çoğunluğu
Müslüman mezarlıkları ama kuzeyde
Avrupalıların, Ermenilerin ve Yahudilerin
mezarlıkları var. Azizia bölgesinde,
son iki yüz yıldır artan imalathanelerle ilgili İngiliz ve diğer Avrupalı tüccarları anan mezar taşlarının
dikildiği kabristan bulunuyor."
***
"
Halep, Türkiye'nin en eski, en büyük ve en pitoresk şehirlerinden biri... Beyaz ve gri taşlardan dip
dibe yapılmış evlerin yukarısında, pas
kırmızısı kale yıkıntılarıyla bir kale yükselmekte... Kuzeye doğru, meyvelikler ve bahçeler geniş bir bant halinde, ırmakla birlikte kıvrılarak tüm vadinin derinliklerini doldurmakta. Buradaki yeşil gölgelik alan, akan suların mırıltısı, boğucu sıcak sokaklardan geçtikten sonra sığınacak bir yer sağlıyor."
Bunları yazan da Oxford'lu bir arkeolog:
Leonard Wooley.
Almanlar, Bağdat demiryolunu inşa ederken Wooley ve ekibi 1912- 14 arası bu demiryoluna çok yakın bir bölgede Karkamış'ta kazı yapıyordu.
***
Wooley'in hatıratını okurken bazı yakınmaların hep aynı olduğunu;
doğruyu tespitle oryantalist bakışın karşımını ve nedenlerini bir daha
düşünüyorsunuz...
"Haleplilerin gurur kaynağı olan Avrupa taklidi konutlar ve dükkânlar aslında çok hoş bir Doğu şehrinin üzerinde
modern bir leke. Bence şehrin yerlilerinin yaşadığı kesime yaya olarak dalın.
İğrenç ilerlemeyi keyif içinde unutacaksınız."