HAŞMET BABAOĞLU

Nasıl bir dünyada yaşıyoruz?

Ezberlediniz belki; ara ara bu soruyu zihninizde evirip çevirmenizi istiyorum...
Mesela...
Netanyahu gibi birinin hiç utanılıp sıkılınmadan 2021 Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildiği bir dünyada yaşıyoruz.
Düşünün...
Arap ülkeleriyle barış girişimlerine ön ayak olduğu için BAE Veliaht Prensi Al Nahyan ile birlikte aday gösterilmişti Netanyahu...
Yarın, öbür gün Ortadoğu'yu düz ederse, birileri bunu "barış" sayabilir ve birkaç yıl sonra yine aday gösterilebilir, şaşırmayın!

***

2024 Nobel Barış Ödülü de bugün yarın açıklanacak...
Yine bir takım "merkez"lerin ağzına bal çalınacak...
Bu ödül bazen palazlanması gereken bir "aktiviste", bazen Obama gibi bir Devlet Başkanı'na verilir, yine öyle olacak.
Ama hep "Kör parmağım gözüne" halleriyle...
Yani orta yerde saçmalama görüntüsü vermekten hiç çekinilmiyor.
Batı'ya has bir güçlülük sabuklaması...

***

Obama'nın ödüllendirilmesini hatırlıyor musunuz?
2009 yılıydı...
"Başkanım, Nobel Barış Ödülünü kazandınız" dediler.
Kahvesini püskürttü mü, bilmiyoruz.
Ama boş bulunup "Ne için vermişler?" dediği çok yazıldı çizildi...
Sonrası acıklı...
6 yıl sonra Nobel Enstitüsü'nün eski direktörü Geir Lundestad BBC'ye verdiği röportajda Nobel komitesinin bu karardan pişman olduğunu ima etti.

***

Son yıllarda iyice soldu sarardı bu ödülün havası...
Ödül verilenleri bir iki ay sonra hatırlayan kalmıyor.
Çünkü kitlesel zihin mühendisliği açısından geleneksel medyada çıkacak bir iki haberin artık pek etkisi yok.
Gündemin günde üç beş kez değişmesi ve dijital teknolojilerin yol açtığı dikkat dağınıklığı global oligarşinin istediği SERSEMLEŞMEYİ fazlasıyla üretiyor...

***

Tam bu satırları yazarken rakamları gördüm...
ABD Dış İşleri Bakanı, "Bir Yahudi olarak burada bulunuyorum" Blinken, İsrail'e "ateşkes" önerisiyle dokuz kez gitmiş...
Geçen gün de İsrail'in yıkmaya başladığı Lübnan'a 157 milyon dolarlık insani yardım sağlayacaklarını açıklamış...
İster misiniz, rezilliğe doyamayanlar Barış Ödülü'nü ona versinler!

***


NOT DEFTERİ
Yeryüzünde gizemli olmayan hiçbir şey yok, ama gizem bazı şeylerde öbürlerinde olduğundan daha belirgin: Denizde, yaşlıların gözlerinde, sarı renkte ve müzikte... (J. L. BORGES / Atlas)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.