Dün, bugün...
Koridorlar ve kapalı kapıların ardındaki imkansız buluşmalar mesela...
2012'ye gidelim mi?
Gitmemiz gerek...
***
Netanyahu, BM Genel Kurulu için gittiği New York'ta Loews Regency Hotels'de kalıyordu.Garip bir şey oldu; BAE Dışişleri Bakanı Abdullah Bin Zayed ve ekibi fazla gürültü çıkarmadan otele geldi; lobideki kalabalığa görünmeden otoparktaki servis asansörüyle Netanyahu'nun süitinin bulunduğu kata çıktı. Bölgede birçok şeyin değişmesine yol açan görüşme başladı.
Tarih 28 Eylül 2012'ydi...
İsrail gazetesi Haaretz bunu dünyaya 2017'de açıkladı.
***
Bunları anlatıyorum...Çünkü olup bitenlere son birkaç yılın penceresinden bakanlar Arapların halini anlamakta zorluk çekiyorlar.
Çünkü İsrail'in pervasızlığında Körfez'in güçlü ülkelerinin ve Suud'ların rolü büyük...
Mesela Meşal dahil Hamas liderleri, şimdi buna inanamazsınız ama "güvenli diye Dubai'deki otellerde kalırlardı.
Ocak 2010'da Hamas'ın önde gelen isimlerinden Mabhuh, Dubai'deki otel odasında Mossad ajanları tarafından şehit edilince işler değişti.
Aynı yıl BAE Emiri Şeyh Halife bin Zayed el-Nahayan'ın kardeşi garip bir planör kazasında öldü...
Yeni bir "gelecek" inşa ediliyordu artık...
İşte bu bakımdan New York'taki gizli görüşme "start çizgisinde patlayan tabanca"ydı...
***
Haaretz'in bu sırrı açıkladığı 2017 yılında Suudi Arabistan'da prens Selman taht darbesi yaptı...Veliaht değildi, veliaht oldu; yetmedi, hasta babasının kral yetkilerini üstlendi...
BAE'nin Washington Büyükelçisi Yusuf Uteybe, Trump'ın damadı Kushner'e şöyle bir sunum yapmıştı: "Prens Muhammed Bin Selman sizin için Suudi krallığında en uygun isimdir." Aynı yıl Katar, "Türkiye'de 15 Temmuz darbe girişiminde BAE'nin rolüne dair" yayınlar yapıyordu.
Ve yine aynı yıl, Körfez ülkeleri Katar'ı işgal etmeye kalktılar, durduruldular.
Biraz gerilim çıktı ve ardından, Selman ile BAE ve Katar emirlerinin şort, terlikli fotosu geldi; sular yatıştı.
***
Anlayacağınız...
ABD ve İsrail bölgedeki güçlü Arap devletlerinin düzenini dantel gibi en baştan bir daha ördüler.
Hepsi bugüne hazırlıktı...
Bir "geçiş" aşamasındayız.
***
NOT DEFTERİ
Ne sevinç, ne şaşkınlık, ne özlem; sıfır. Bazen düşünüyorum da, belki de sadece duygusuzluğu sayesinde hayatta kalmıştır. (AMİN MAALOUF / Doğu'nun Limanları)
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Haftanın notları: Korka korka nereye? (23.11.2024)
- Ne oluyor, ne olacak? (21.11.2024)
- Çığ (19.11.2024)
- ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? (18.11.2024)
- ‘Ben... şey... inanacağım’ (17.11.2024)
- Haftanın notları: Maneviyat ölünce... (16.11.2024)
- Son... Bahar (15.11.2024)
- Nükleer ciddiyet! (14.11.2024)
- Hangi aile? (12.11.2024)
- Sahnede ne var? (11.11.2024)