HAŞMET BABAOĞLU

Gelecek geldi, biz nereye gittik?

20. yüzyıl onca büyük savaş, onca kriz, onca yıkıma rağmen gelecek fikrinin umut taşıdığı bir dönemdi.
Gelecek, olumlu bir zaman kipiydi.
İyi illüzyondu, doğrusu...
Lakin 21. yüzyıl farklı çıktı.
Gelecek artık ürpertiyor ve bunu okul çocukları bile biliyor.
Vaatler, tehditlere dönüştü...
Hayaller, şüphelere çevrildi...
Niye?
Bu noktaya nasıl geldik?
Artık geldiğimiz noktayı sorgulamanın zamanı gelmedi mi?

***

Bankadayım...
Önümde 82 yaşında olduğunu öğrendiğim bir beyefendi var.
Müşteri temsilcisi diyor ki...
"Banka uygulamanız var mı?" Var, diyor beyefendi, damadım indirmişti, ara ara kullanıyorum.
Müşteri temsilcisi hanım "Bravo size" diyor; "çünkü yapacağımız işlemi oradan yapmak çok daha kolay; şimdi açın uygulamanızı, şifrenizi girin, başlayalım." Yanlışlık olmasın, mahvolurum diyor beyefendi...
Gülümsüyor müşteri temsilcisi...
Banka şubesine, çalışanlara, müşterilere göz gezdiriyorum...
Daha ne kadar böyle sürecek? Çok değil...
Sıradan bir örnek verdim ama gündelik hayatın dönüşümünü iyi anlatıyor.
"Gelecek" çoktan geldi...
Dijital devrimle sınırın öte yanına geçtik...
Bazen bu gerçeği bize çaktırmamaya çalışıyorlar, bazen de kafamıza vuruyorlar.

***

19. ve 20. yüzyıllar "ilerleme" fikrine bayılıyordu...
En derinimizdeki "kıyamet şuuru"ndan uzağa doğru ilerliyorduk...
Şimdi iş değişti...
Kime sorsanız, inançsızlara bile...
Kıyamete doğru ilerlediğimizi söyleyecektir.
TV'leri, Youtube'u falan boşuna mı kıyamet senaryoları doldurdu, sanıyorsunuz?

***

Sekülarizmin akılcı dayanakları iflas etti, bu açık!
Dindarların (aslında vahyin onlara görev olarak verdiği) hayatın gerçek sorunlarına karşı ilgisi ise çok zayıf kaldı.
Mecalimiz mi yok?
Niye?
Oysa bugünlerimizle iyice hesaplaşmamız ve başka bir geleceğe şuurla yönelmemiz gerekiyor.
Yeni bir siyasal çizgi oluşacaksa, buradan yürümek zorunda...
İrademizi dijital devrimin derebeylerinden geri alabilecek miyiz?
Yoksa yeni çağın serflerine mi dönüşeceğiz?

***


NOT DEFTERİ
Çocukken tam dünyanın harika şeylerle dolu olduğunu düşünmeye başladığında sana yalnızca ölü balinalar, kesilmiş ormanlar ve milyonlarca sene boyunca gitmeyecek nükleer atıklardan ibaret olduğunu söylüyorlar. Büyümeye değmez. (NEIL GAIMAN / Kıyamet Gösterisi)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.