HAŞMET BABAOĞLU

Olimpiyat mı, yoksa mahşerin kapısı mı açıldı?

Olanları ve olacakları yıllardır yazıp duruyorduk...
"Komplo teorileri" deyip dudak büktünüz...
Sadece yeni bir dünya düzenine değil, yeni bir sosyal/cinsel kültüre de hazırlanıldığını anlatmak için çırpındık, havalara baktınız...
Şeytani planları olduğunu anlattık...
Yeni bir dini vaz etmeyi hedeflediklerini; bunun için insanlığın temel inançlarını ters yüz etmeye başlayacaklarını söyledik...
Gülüp geçtiniz...
Ve gördünüz...
Olimpiyat açılışını bahane edip yüz milyonlara gösteri yaptılar...

***

Ne yapacaksınız şimdi?
Yenik bir psikoloji ve uyduruk okumuşlara özgü "çok bilmişlik"le hangi deliğe sığınacaksınız?
Gündelik hayatın meşguliyetleri hala sizi kandırabiliyor mu?
Çocuklarınızı teslim aldıklarında içiniz cızz etmeyecek mi?
Bilin ki...
Eğer olup bitene hala kör kalır ve direnmezseniz...,
Küreselci oligarşi üzerinizden silindir gibi geçecek.
Hazlarınız, hevesleriniz, "belki krizden fırsat çıkartırız" hesaplarınız tutmayacak...

***

Rotschild bankeri çıktı "Bu Fransa'dır" dedi...
"Hayır, Fransa bu değildir; hani Yves Montand nerede, Gilbert Becaud nerede?" diye soranların anlamadıkları şey şu...
O günler geçeli çok oldu...
Paraşütle Cumhurbaşkanı yapılan ve bütün badirelere rağmen orada tutulan bir banker ne kadar Fransız ise ortaya çıkan manzara da o kadar Fransa'dır...

***

Mesaj bütün dünyaya verildi.
Hiç utanmadan, çekinmeden...
İnsanlara inancından vazgeç denildi...
Ülkenden, geleneklerinden, milliyetinden vazgeç denildi.
Cinsiyetinden vazgeç denildi...
İdeallerinden vazgeç, "sen de büyük orjiye katılıp keyfine bak" denildi...
Eveleyip gevelemek gereksiz...
Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı Thomas Bach söyledi zaten: "Şu an yeni Dünya Düzeninin doğuşuna tanık olmaktayız."

***

Işıkların söndürülüp koyu karanlık içinde metal gövdeli ve solgun bir atın koşturmaya başladığı anı izlediniz mi?
Hristiyan ilahiyatında önemli yer tutan "Mahşerin 4 Atlısı"ndan dördüncüsü müydü o at?
Hani binicisinin ölüm olduğu, kendisinin de kıtlık ve salgın taşıdığı at...
Düşünün bakalım şimdi...

***

NOT DEFTERİ
Amacına ulaşanlar sadece, yolculuk sırasında kendilerini budala yerine koydurmaya cesaret edebilenlerdir. ( TOM ROBBINS / Sirius'tan Gelen Kurbağa )

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.