Çok şaşkınlar...
Netanyahu ABD Kongresi'nde konuşmuş, tam 50 kez ayakta alkışlanmış, şaşkınlıktan perişanlar...
Bizim
ana akım medyadan söz ediyorum.
Oysa mahalleye çıkıyorum; laflıyoruz, konu elbette bundan açılıyor ve
kimse şaşkın değil...
Biliyorlar çünkü, ABD olmasa, İsrail ne yapabilir?
Sonuç?
Ana akım medya, özellikle de TV haber kanallarının sohbetçileri sokaktan derin biçimde kopuklar...
***
Medeniyet Netanyahu'nun kongre konuşmasıyla çökmüş, müş...
Yaşadığımız
demokrasinin cenaze töreniymiş, miş...
ABD'nin gidişatı fenaymış, mış...
Anlaşıldı...
Ortalığa "Her şeyi biliyorum" diye çıkanların medeniyet, demokrasi, ABD dersini baştan çalışmaları gerekiyor.
En başta onlar
"modern palavralar"la kendilerini uyutmuşlar,
belli oluyor.
***
İlle de dikkat edilecekse...
Netanyahu'nun kaç kez alkışlandığına değil, alkışlanan laflarına dikkat edilmeli...
Orada geleceğin işaretleri var maalesef.
Mesela
"İnsan hayvanlarla savaşıyoruz" dedi.
Duracaksanız, bunun üzerinde durun!
***
Umudu büyük insanlık geleneğinin içinden söküp aldılar; Allah'sız, seküler bir hoşluk ve boşluk hâline getirmeye çalışıyorlar...
Bir doz anksiyete ilacı; bir doz umut...
Bir tür zihin bulanıklığı gibi...
Zulüm işlerini yürütürken, ne için umutlandığını bilmeyen ve karamsar olmaktan korkan geniş kitleler...
Biraz içleri kararsa oysa, belki zihinleri aydınlanacak!
***
Beklentiye, hayale, projeye umut adını verdiler.
Ya pembe bir rüya ya da sarhoşluğa benzer bir alışkanlık hâli...
***
Hem niye unuttuk? Umut, insanın yapıp ettiklerinin yoldaşıdır.
Odasına kapanıp kurduğu hayallerle ilgisi yok.
***
Bakın ne diyeceğim...
Bir süre umut etmeyelim, umut kavramını mıncıklayıp durmayalım ama dua edelim...
O zaman belki hakiki umuda geri dönebiliriz; yani
inanan insanın direnişine...
Umudun kaynağını belki o zaman baştan fark edebiliriz.
***
Dün köşemde bir kez daha işyerlerinde
"mobbing"den (psikolojik eziyet) söz ettim ya...
Özellikle de hastanelerdeki durumu vurguladım hani...
Bugün
turizm sektöründe çalışanlardan mesajlar yağıyor; "Bizim sektörden
daha korkuncu olamaz; çalışanlarının
insan olduğunu unutan sektör budur"
diyor turizm çalışanları...
Yazık!