Ben bu yazıyı yazarken İsrail'in olimpik milli futbol takımının Mali'yle yapacağı maça 5 saat vardı...
Paris Olimpiyatları'nın esas açılışı ise cuma günü...
Yapılan açıklamaya göre
soykırımcı ülkenin cumhurbaşkanı da açılış törenine katılacak ve Fransa
Cumhurbaşkanı Macron'un yanında boy
gösterecek...
***
Vicdanlı insanlar olarak başka bir dünya istiyoruz ya...
Adalet olsun istiyoruz ya...
Böyle olmaz!
Sistemle dans ederek asla olmaz!
O yüzden işte!
Hani şarkıdaki gibi...
"Olmazlara yandım bugün/ bir ben, bir sen kaldım bugün."
***
Başta ABD olmak üzere hegemon Batı'nın kurduğu
sistem nasıl çalışıyor, diye soruyorsanız...
Büyük spor organizasyonları bu konuda
"ders" gibidir.
Özgürlük veya demokrasi havucunu ciddiye alanları bir anda şapa oturtuverir.
Çünkü tek tek insanlarda olduğu gibi...
Devletler için de SİSTEM
hazlar ve hevesler üzerinden çalışıyor;
"oyunlar"ına katılımcı bularak,
küçük cezalarla korkutup büyük ödüllerle eğlendirerek tezgâhını yürütüyor.
Zihinleri kendine bağımlı kılarak ayakta kalıyor.
***
Düşünsenize...
Rusya ve Belarus ülke olarak Paris Olimpiyatları'nda yok...
Gerekçe olarak da şunu diyorlar:
"Rusya'nın geniş çaplı işgal girişimi ve Ukrayna'da savaşı devam ettirme iradesi nedeniyle..." Rus ve Belarus sporcular
"bireysel" olarak yarışmalara katılabilecekler.
Buna "tarafsız statü" diyorlar.
Yani Olimpiyat'a katılan her Rus sporcu zımnen ülkesinin politikasını benimsememiş sayılıyor.
Bir sporcuya "Sen olimpiyatlara katılma!" demek ne zordur, bilen bilir.
Ne numara ama değil mi?
***
Peki İsrail?
Gazze'de her 9 dakikada bir çocuk işgalci İsrail tarafından öldürülüyor.
Avrupa ülkelerinin sokaklarındaki "sade insan"dan başka "İsrail'in olimpiyatlarda ne işi var" diyen yok.
Bana sorarsanız, adını koyalım...
Şu Olimpiyat şampiyonu olmuş, bu gümüş madalya almış; hepsi hikâye!
Şimdiden Paris Olimpiyatları'nın en muzaffer yarışmacısı soykırımcı İsrail'dir.
Maalesef...
Doğruya doğru.
***
NOT DEFTERİ
Dünyanın en berbat iki cümlesi "Seninle konuşmam gerek" ve "Seninle dost kalmak isterim"dir. En komiği de bunların her zaman tam zıddı netice vermesidir... (F. BEIGBEDER / Aşkın Ömrü Evde Uzar)