HAŞMET BABAOĞLU

Kir

"Güne önce dilini temizlemekle başlayacaksın" diyor.
Elinde bir dil spatulası...
"Zamanla lisanınızı da temizlemeyi öğreneceksiniz, ağzındaki dilinizle zihnindeki dilinin ortak yanlarını fark edeceksin..."
Bu mecazlar, dil oyunları zihin açıcıdır bazen ama çoğu zaman çocuk kandırmasından öteye gitmezler...
Nitekim şu an çocuksu bir hayranlıkla onu dinleyen hanımlar birazdan semtin kafesine geçecek ve dedikodunun en dibine kadar dalacaklar...
Hoş sözler başka...
O sözlerin eylem kılınması bambaşka şeyler...

***

Bir başkası önümüzdeki günlerde birtakım gezegenlerin kavuşumundan söz ediyor; derhal birtakım taşlar bulmalı, onları bir gece bekletmeli, sonra temizlenmek için bedenimizi onlarla ovmalıymışız ki, arınalım...
Ruhumuz bu astrolojik zamanlamayı kaçırmamalıymış...
Derhal sosyal medyaya postlar atılıyor tabii...
Bu anlattığım sahnelere gülenler olabilir...
Ama daha çok söz konusu tutumların alttan alta işaret ettiği gerçekliğe dikkat etmenizi isterim...

***

Anadolu'nun içerilerinde...
Ve büyük kentlerin daha "yerli" semtlerinde de ciddi bir kıpırdanma var...
Temizlik ve istiğfar meselesi yeniden canlandı.
Hayata da şöyle güçlü bir "abdest" gerekiyor hissi yayılıyor...
Haklılar...
Ama tabii akla ilk önce iyice pekişmiş âdetler geliyor; mesela zikirmatikler çalışıyor, parmaklar artık otomatiğe bağlayıp uyuşmuş...
Lakin çağlardır olduğu gibi, kimse "zikir" terimi vahiyde ne anlama geliyor, sormuyor, ayrı konu!

***

Velhasıl şurası kesin...
Herkes ve özellikle kadınlar "kirlendiğimiz"den eminler...
Her kesim meşrebince yaklaşıyor ama gerçek bu...
Erkekler mi?
Onlar iş hayatının çarkına kapılmış hâldeler...

***

Kir sosyal...
Kir iktisadi...
Kir kültürel...
Zihnimizin içi; davranışlarımız, korkularımız, hasetlerimiz, ezikliklerimiz ve kibrimiz...
Eskisi ve yenisiyle medya...
İletişim...
Ticaret...
Eğitim...
Kir yayıldıkça yayılıyor...

***

"Elimizin kiri"ni biliyorduk hep...
Şimdi "ruhumuzun kiri" oldu; bunu da hissediyoruz.
Yapış yapış bir kir...
Yüzleşelim...
Başlangıç, başlangıçtır.

***


NOT DEFTERİ
Dünyaya bakıyorum, buradaki ormanlara ve dağa, gökyüzüne, her şey yerli yerinde, olması gerektiği gibi. Ama biz öyle değiliz. İnsanlar öyle değil. (URSULA K. Le GUIN / Yerdeniz Öyküleri)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.