Dünya çok soykırım gördü...
Çok katliam...
Çok zalimlik...
Çok işgal gördü...
Fakat Gazze'deki soykırımın üzerinde durulması gereken bazı farkları var...
En sarsıcı olanı ne?
Belki ilk kez global anlamda
teşhire açık bir soykırım süreciyle karşı karşıyayız...
Tabirimi mazur görün...
"Göstere göstere" kadınlar ve çocuklar öldürülüyor...
Her gün sosyal medyadan akan görüntüler eşliğinde bir halk, yurdunun kalan son bölümlerinden de sürülüyor...
Zalimin pervasızlığına akıl erecek gibi değil...
Yani özellikle bu katliamı izlememiz, görmemiz isteniyor.
Yani bir tür
"ölüm kültü" inşa ediyor İsrail...
***
Hiç sormayacak mıyız?
NEDEN?
NİYE?
Nasıl oluyor da bu kadar açık biçimde sergileniyor bu gaddarlık?
Neden gördüklerimize önce alışmamız, sonra kayıtsızlık geliştirmemiz hedefleniyor?
Yoksa daha büyük bir operasyonun
fragmanı mı bu yaşananlar?
Bize
"Pek yakında bu sahnede" mi deniliyor?
Açık söyleyeyim...
Dünyanın büyük bölümü Gazzeleştirilecek mi?
***
Bu soruya dürüstçe cevap arayalım...
Sonra bugünü ve yakın geleceği konuşalım...
Cevap arayalım ki...
İsrail ve abileri (Büyük İsrail dediğim Batı devletleri) hakkında fikir yürütelim...
***
KANMAYIN BU LAFLARA!
Nasıl rahatça oyalıyorlar dünya kamuoyunu, değil mi?
Hem de nasıl pişkince bir biçimde...
Ha şimdi ABD kızacak, yeter diyecek İsrail'e...
Ha şimdi ateşkes ilan edilecek...
Bizi de böyle oyalıyorlar.
Günler gelip geçiyor.
En son olanı biliyor musunuz?
Netanyahu, ateşkes çalışmalarını umursamayıp Refah'a saldırma kararını verince...
Beyaz Saray, İsrail'e askeri yardım transferlerini gözden geçirme kararı almış da...
Bu kadarı da artık çok ileri gitmekmiş de...
Hatta hemen bomba sevkiyatı durdurulmuş da...
Hep mış, mış...
TV'ler derhal bunları konuşmaya başlıyor tabii...
Uzmanlar(!) yorumlara başlıyor...
Sonuç?
İsrail'in açık sözlülüğü manidar:
Ben bu satırları yazarken İsrail ordu sözcüsü Hagari, "Biz sorunu kapalı kapılar ardında çözdük" dedi.
Yarın yine laflar döndürülürse, kanmayın!