Soykırımı değil, kendi baş ağrılarını durdurmak istiyorlar
Büyük İsrail (ABD ve Avrupa'daki uyduları ) bir karar verecek: Netanyahu'ya desteğe devam mı, tamam mı?
Arap dünyası Batılı dostlarına yeniden işaret çakmaya başladı: "Netanyahu'yu harca, sonra İsrail'i istediğin gibi pohpohla!" Ama Araplar'ın anlamak istemedikleri gerçek şu: Netanyahu, Batı'nın ciğerini biliyor ve finans oligarşisi yoluyla bütün dünyayı "hiza"da tutuyor.
***
Bizim sıra sıra dizilmiş eli çubuklu TV yorum "testileri"nin bunlardan haberi var mı, emin değilim ama şu iki soruya cevap aranıyor...Bir barış değil ama uzun sürecek bir ateşkes mümkün mü?
Ya da Gazzeliler için kalıcı bir yardım kanalı açılabilir mi?
Nerede aranıyor peki?
Londra ve Doha'da...
***
Ancak Netanyahu'yu tek başına saf dışı bırakmak mümkün mü?"O halde Hamas da çerçeveden çıkartılmalı" diyorlar.
Katar'ın barış görüşmeleri heyetinin İsrail'de bir TV'ye verdiği mülakat bu fikrin geliştirilmeye başlandığını gösteriyor.
Aslında bu yaklaşımın zımni hedefleri belli...
Bu yolla Hamas'ın yanında açıkça saf tutan Türkiye ve Filistin direnişinin enerjik kesimleri çerçevenin dışına çıkartılacak...
Bir yandan da derin ABD'nin Netanyahu'yla bağları zayıflatılmış olacak...
Olur mu bu?
Olamaz ama deneyecekler.
***
Bu arada ABD de Mısır'ı devreye soktu.Mısır heyeti de Tel Aviv'de...
Hatta esir takası konusunda çok ayrıntılı bir anlaşmanın eşiğinde olunduğunu söyleyenler var.
Şark-Ül Avsat'a bakılırsa,önümüzdeki hafta ABD Dışişleri Bakanı Blinken hem İsrail'i hem de Suudi Arabistan'ı ziyaret edecek...
***
Gördüğünüz gibi...
Diplomasi yalanı gitgide büyüyor; cilaları içindeki çirkinliği saklayamıyor.
Batı'nın ve Arap başkentlerinin derdi Gazzeli çocuklar falan değil...
Gazzeli çocuklarla Batı ülkelerindeki çocuklar arasında kurulan duygu birliğinin giderek büyümesinden korkuyorlar.
Anlayacağınız...
Kendi başlarının ağrısına bir çare bulma peşindeler...
Uyduruk bir ateşkes bile keyiflenmelerine yetecek.
Vah bu yeryüzüne!
Vah bu insanlık denen çürümüş hayale!
***
NOT DEFTERİ
Bazen çağın değiştiğine işaret eden olaylar o kadar yavaş olur ki, fark edilmezler. Bazen de çağlar, tıpkı şimdiki gibi, TV ekranından altyazının geçmesine yetecek birkaç saniye içinde değişiverir. (D. COUPLAND / Oyuncu-1)
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Kıyamet kopmak üzere...’ (24.11.2024)
- Haftanın notları: Korka korka nereye? (23.11.2024)
- Ne oluyor, ne olacak? (21.11.2024)
- Çığ (19.11.2024)
- ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? (18.11.2024)
- ‘Ben... şey... inanacağım’ (17.11.2024)
- Haftanın notları: Maneviyat ölünce... (16.11.2024)
- Son... Bahar (15.11.2024)
- Nükleer ciddiyet! (14.11.2024)
- Hangi aile? (12.11.2024)