"
Dünyayı beş aile yönetiyor aslında" deyip duruyorsunuz...
Bir dedikodu malzemesi sanki... Fakat "
niye, neden?" diye sormuyorsunuz...
Böyle bir dünyada insandan, toplumdan, devletten söz etmek kendini aldatmak değil mi?
Birisi çıkar da bu fikrini söylerse...
Bir başkası da "
bu komplo teorilerini bırak allasen!" diyor ve herkes
işine dönüyor!
Öylesine bir
"baştan kaybetmişlik" duygusu...
Bu ailelerin başından beri bizde olmasını istediği hal yani!..
***
Malum Şubat ayını
Rothschild ailesinin lideri, 4. Baron Jacob Rothschild'in 87 yaşında ölümüyle kapattık.
Geçen yılın Mayıs ayından da şu haberi hatırlıyorum...
Jacob Rothschild, şatosunda
Kissinger'e 100. Yaş partisi vermişti. Davetliler arasında "Irak'ta kimyasal silah var" yalancısı Tony Blair de vardı mesela...
Tabii bütün dev finans şirketi patronları da (yüzde 90'ı yahudidir) oradaydı...
Kissinger siyasetçi miydi? Eh!
Diplomat mıydı? Pek seçkinlerinden...
Ya finans?
İşte orası önemli...
Siyaset ile global finans sistemi arasında ciddi bir mesafe olduğunu sanmak aşağı sınıflara özgü bir yanılgıdır; tepelere yaklaşıldıkça bu gerçekle
yüzleşilir.
***
Jacob Rothschild ölünce...
Zihinleri popüler kültür tarafndan mıncıklanıp duran biz fakirler...
Bu ailenin dünyayı nasıl parmağında oynattığını, İngiltere'yi neredeyse mülk edindiğini, Jacob Rothschild'ın 2017'de yaptığı "İsrail'i biz kurduk" açıklamasını ve daha pek çok şeyi hatırlayıverdik...
"Zaten Osmanlı'yı da bu aile borçlandırıp yıktı" diye dövündük.
Tabii araya dalıp "Ankara, bu yüzden ilk iş olarak Rothschild ailesiyle bağları koparmıştı" diyenler çıktı ama genç cumhuriyetin kuruluşunda bu kez
Rockefeller Vakfı'nın yüksek (!) katkılarına bakmayı unuttular...
***
Merak ediyorum...
Ne zaman sürekli oligarşik yapılar üreten ama bize "hürriyet" diye pazarlanan kapitalizmi sorgulayacağız?
Böyle bir servet tekelleşmesi...
İnsanlığa, insana düşman...
Nokta.
***
NOT DEFTERİ
Kendini kenarda, tenhada görüyordu. İnsanların büyük çoğunluğu kenarda değil, ortadaydılar, mücadele orta mücadelesi, ortanın göbeğindekine temas, hatta onun göbek deliğiydi. (ŞULE GÜRBÜZ / Kıyamet Emeklisi)