Tek bir bantla sarılmaz bu dünyanın yaraları...
Başımı başka yana çevirmişim, soykırım yokmuş gibi davranmışım duygusu bastırıveriyor üzerime...
Zor zamanlardayız.
Dünya her şey aynıymış gibi bir hava takınıyor.
Oysa dev bir çığın bütün toplumların üzerine doğru gelmekte olduğunu saklamak imkânsız.
Bir büyük hesaplaşmayla mı olacak bu?
Yoksa büyük bir "boşvermişlik" ve duygusal nasırlaşma içindeyken mi bu "devrimsel anı" karşılayacağız?
Ne garip, her yüzyılın ilk yarısında böyle bir çığ var...
Bu sefer nasıl olacak?
Konuşmalıyız bunu...
***
Dev ilaç şirketlerini de konuşmalıyız...Dünya tarımını, gıda endüstrisini ve ilaç üretimini idare eden üç beş tekeli...
Esas "devlet başkanları" onlar, siz Biden'la falan oyalanıp durun!
Konuşuyor muyuz? Hayır!
Bunu da geçtim, şu sıralarda "Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" görüşülüyor Meclis'te...
Uzmanlar ve hukukçular bu tasarının bazı maddelerinde "ilaçların doğru düzgün test edilmeden kullanıma açılması" tehlikesi olduğunu iddia ediyorlar.
Hatta bu tasarıdaki bir maddenin aktardan kekik çayı almayı bile zorlaştıracağını söyleyenler var.
Peki kamuoyunun bütün bunlardan haberi oluyor mu? Ne gezer!
***
Ama bakınız, BBC haber yapmış...
Çin, güzellik ve gençlik ilacı yapmak için yıllardır Afrika'dan eşek topluyormuş...
Her yıl 6 milyona yakın eşek, Eijao denen bu ilaç için önce özel çeteler tarafından çalınıyor, sonra öldürülüp derileri Çin'e satılıyormuş.
Okuyunca dehşete düşecek, gençlik ve güzellik düşkünü Çinlileri lanetleyeceksiniz.
Lakin bu arada ne oluyor?
Dikkatiniz Çin'e odaklandı, değil mi?
Batı'nın devasa güzellik ve gençlik endüstrisini unutuverdiniz.
Dünya eşekleri konuşurken mesela yaşlı ünlülerin adenokrom manyaklığının arkasındaki karanlık buharlaşıyor.
Eşek derisini anladık da...
Sandra Bullock'un "epidermal büyüme faktörü" yoluyla gençleşmesini kameralar önünde "Genç görüntümü çocuk sünnet derisine borçluyum" deyişini hatırlayan kaç kişi kaldı?
***
NOT DEFTERİ
Bu dönemi en iyi belirleyen şey, ayrılık gibi geliyor bana. Herkes dünyanın geri kalanından, sevdiklerinden ya da alışkanlıklarından ayrı düşmüştü. (ALBERT CAMUS / Defterler-1)
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Ne oluyor, ne olacak? (21.11.2024)
- Çığ (19.11.2024)
- ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? (18.11.2024)
- ‘Ben... şey... inanacağım’ (17.11.2024)
- Haftanın notları: Maneviyat ölünce... (16.11.2024)
- Son... Bahar (15.11.2024)
- Nükleer ciddiyet! (14.11.2024)
- Hangi aile? (12.11.2024)
- Sahnede ne var? (11.11.2024)
- Gördüm (10.11.2024)