CANLI YAYIN 
Asıl dalga geçilecek kadar cahil dümbelekler sizlersiniz...
Ama halkın zihninden geçen yolların köşebaşlarını tuttuğunuz için kendinizi bir şey sanıyorsunuz...
Âlem sersem nasılsa, deyip işinize bakıyorsunuz...
***
"Aşı oldum, çiplendim, dünyayı yönetenlere katıldım, hihi hihi" diye gülenlerinizi unutacak mıyız?Sonra yataktan aylarca kalkamadığınızı görüp de ağlaşmaya başladığınızı da duyduk...
"Viagrama çip koysunlar, daha garantili" diye dalga geçenleriniz oldu; eh, stand-up yapıyor dedik, geçtik...
"İnsanlara çip takacaklar diyenler Ortaçağ cehaletinde yüzüyor" diyerek adından başka hiçbir yerinde "halk" bulunmayan kanallarda gevezelik edenler gördük...
İnsanlık serüveninin ne dününden ne de bugününden anlamayan ama ansiklopedik klişeleri tekrar edince pek "bilimsel" düşündüğünü iddia eden bu avanakların ortasında geleceği beklemek ne kadar fena...
***
Üç yıl önce "Neuralink yakın zamanda insan beynine çip yerleştirecek ve bunu sağlıklı yaşam için ileri hamle diye sunacak ama arkasından neler geleceğini kim kestirebilir" dedim diye...
"Seni gidi komplocu... Sen de cahilleştin!" diyenler burada mı?
Elon Musk'ın açıklamasını gördüler mi acaba?
Neuralink, nihayet insan beynine çip yerleştirdi ve ilk sonuçların "umut verici" olduğu belirtildi.
Ürüne koydukları ad ne çok şey anlatıyor aslında?
"Telepati." Siz felce falan iyi gelir diye düşünüp devam edin!
Güzel yalanlardan başka ne kaldı?
Gülün hatta!
Gelecek geldi.
Bize gitmek mi kaldı, ne?
***
NE ZAMAN?
On yıl Kılıçdaroğlu'yla uğraştık, odaklandık güldük, kızdık, şaşırdık.
O da bizim bu hâlimize gülüp işine baktı...
Neydi iş?
Koskoca bir seçmen kitlesine temel prensiplerini unutturmak...
Atatürk diye diye Atatürk'ü unutturmak...
Bağımsızlık diye diye geniş bir kesimi küreselci meftunu yapmak...
Yunan adalarına âşık olmayı "kuvayı milliye" ruhu sandıracak kadar insanları yoldan çıkarmak...
Bunlar oldu ama biz o sırada Kılıçdaroğlu'na gülüyorduk.
Şimdi Kılıçdaroğlu yok; koltuk kavgası yapan CHP hizipleri var.
Bizim pozisyonumuz ise aynı...
Bu sefer de onlara odaklandık.
Sabah akşam İmamoğlu, Özel, Soyer tartışıp duruyoruz.
Doğru yaptığımıza hiç emin değilim...
Bir tür "kaçış" bu...
Ne zaman dönüp kendimize bakacağız?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
