X Hastalığı
Şimdi yenilerine çalışıyorlar.
Pandemiden söz ediyorum...
Bütün dünyayı "hiza"ya sokacak yeni bir virüs saldırısından...
"Saldırı" dedim değil mi?
Bilerek dedim.
Çoktan çivisi çıkmış iktisat çarklarına, devletlerin asgariye inmiş güç iradesine, kendini bir halt sanarak yaşayan orta sınıfa saldırıldı çünkü...
Ve unutulmamalı!
Ağızlar kapatıldı...
Bu hem yeni bir düzene geçişin simgesel işaretiydi hem de kitlelere verilmiş "Çenenizi kapatın, olup bitenlere boyun eğmekten başka çareniz yok!" mesajıydı.
***
Haberiniz vardır...Davos'ta elitler bir araya geldiler; beş, altı yıl içinde yeni bir hastalığın dünya çapında yayılma riskini konuşuyorlar.
X Hastalığı koydular adını...
Bilmiyorlar ama eminler yani...
Kaynağının yine bir virüs olduğunu ve yeni virüsün de akciğerleri hedef alacağını hesaplıyorlar.
Belli ki "nefes alamayan insanlık" fikrini ve tatbikatını tutmuşlar...
Elbette olayı, "Bilim insanlarının görevi gelecek salgınlara karşı önlem almak üzere çalışmaktır" kılıfına sokuyorlar.
Ancak hedef büyütülmüş...
Malum, Kovid-19, Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre dünya ölçeğinde 7 milyon kişinin ölümüne neden olmuştu.
Şimdi Davos'tan medyaya şu sızdırılıyor: X Hastalığı, Kovid-19 pandemisinden 20 kat daha etkili olacakmış.
Nedeni, niyesi yok!
***
Trump'ın seçim işleri departmanı hemen DSÖ ve Davos'a tavır koyup "Seçim yılında insanlara yeni bir kapanma ihtimalini satmaya kalkmak özgürlük ve demokrasi düşmanlığıdır" şeklinde bir açıklama yaptı.
Bazı bilim insanları, "Sürekli virüslere odaklanmak hatalıdır; Dünya Sağlık Örgütü halk sağlığının temel tehdidi basit ve yaygın bakterilerdir" dediler.
Ben size bunlardan bahsetmek istemiyorum...
Şimdilik sadece şu konuda düşündürtmek istiyorum...
Günümüz insanını tıp sektörü yoluyla nasıl paçasından yakaladılar ve bırakacak gibi de değiller, görüyorsunuz, değil mi?
Devletlerin düşmanları için orduları var.
Ama ya global sağlık düzeni düşmansa?..
***
NOT DEFTERİ
Belki de telepati denen şeyin tümü koku duyusundan geliyordur. Belki başkalarının düşüncelerini okumuyoruz da, kokluyoruz. (TOM ROBBINS / Parfümün Dansı)
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Ne oluyor, ne olacak? (21.11.2024)
- Çığ (19.11.2024)
- ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? (18.11.2024)
- ‘Ben... şey... inanacağım’ (17.11.2024)
- Haftanın notları: Maneviyat ölünce... (16.11.2024)
- Son... Bahar (15.11.2024)
- Nükleer ciddiyet! (14.11.2024)
- Hangi aile? (12.11.2024)
- Sahnede ne var? (11.11.2024)
- Gördüm (10.11.2024)