HAŞMET BABAOĞLU

Şimdi ne yapıyorlardır acaba?

Öyledir!
Önce acımanın kibrinde "iyilik" aranır; arayan bulur.
Güç, cesaret verir; mazereti felsefesi kılar.
Ve kendinden menkul "Haklıyım ben, doğrusu budur" hezeyanı, bir bakarsınız ki insanı katil yapmış...
Anlayacağınız...
Kötülük, hızla ilerlemek istediğinde, iyilik otoyolunu kullanır.

***

1983 yılıydı.
Waltraud Wagner, o sırada Viyana'da Lainz Hastanesi'nde çalışan 23 yaşında bir hemşire yardımcısıydı.
80 yaşındaki hastası "Acılarıma son ver" diye yalvardığında ona çok yüksek dozda morfin vermişti.
Kadıncağız öldü.
Wagner, yaşam ve ölüm üzerinde söz sahibi olmaktan fena hâlde hoşlandığını fark etti.
"Su tedavisi" adını verdiği (tedavi!!!) bir yöntem keşfetti. Yaşlı hastaların ciğerlerini suyla doldurarak öldürüyordu.
Kendini bir "melek" olarak görüyordu Wagner...
Acıya ve sefalete nokta koyduğunu düşünüyordu.
Sonunda ruhlarındaki ezikliği canilikle telafi edeceğini düşünen başka meslektaşlar bulup bir ekip kurdu.

***

Bütün bunlar nereden çıktı, diyeceksiniz, biliyorum...
Birkaç gündür, küresel elitlerin dünyanın fazla nüfusunu problem sayan görüşleri üzerinde çalışıyorum.
Umarım paranoyadır...
Ama geçen gün de yazmıştım ya; özellikle yaşlılar ve çocuklar topun ağzında olacak galiba...
Yaşlılar dünyadan gönderilirse pek ses çıkmıyor, pandemide gördük...
Bir de daha üç dört yıl önce AB Merkez Bankası Başkanı Lagarde'ın, "Yaşlılar artık çok uzun yaşıyor, bu ekonomimiz için büyük problem" deyişi aklımdan hiç çıkmıyor.

***

İşte bu araştırmalarım sırasında karşıma 1980'lerin meşhur "ölüm melekleri" olayı çıktı işte!
Wagner ve arkadaşları çarçabuk acıyarak öldürmekten "gıcık oldukları için" onları ortadan kaldırmaya geçmişlerdi.
Bir kez "ilahlık" taslamaya başladın mı, bu çizgi hiç şaşmaz...
Artık sırf gecenin bir vakti hemşireyi bağırarak çağırdı diye öldürülen hastalar vardı...
İlerde yakalandıklarında polisin "Kimleri öldürüyordunuz?" sorusuna içlerinden biri "Sinirlerimi bozanları" demişti.

***

Köşemin boyutları hikâyenin tamamını anlatmaya yetmez; anlayacağınızı anlamışsınızdır zaten.
"Ölüm melekleri" 2008'de iyi hâlden tahliye edildiler.
Şimdi başka kimliklerle yaşıyorlar.
Katliam cüreti ruhtan silinebilir mi, sanmıyorum.
Tecrübelerinden faydalanmak üzere global elitler tarafından işe alınmış olabilirler mi?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.