Son günlerde sosyal medyada yine sık karşıma çıkmaya başladı...
Rahmetli Aliya İzzetbegoviç'in o sarsıcı sözünü kastediyorum...
"Bunu hiç unutma evlat! Batı hiçbir zaman medeni olmamıştır ve bugünkü refahı, devam edegelen sömürgeciliği, döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur."
***
Sömürgecilik...
Ara ara cümlede geçirip aklımızdan hiç geçirmediğimiz kavram...
Keşifler Çağı, Batı'nın yükseliş çağı, Batı medeniyeti, sanayi devrimi, refah toplumları, vs.
Bunlar üzerinden dönüp duruyor Batı tarihi üzerine üstünkörü bilgilerimiz...
Biraz ideolojik bakanlar, az çok kavramaya çalışanlar da ara ara "emperyalizm çağı"ndan dem vuruyorlar...
Sonrası
"Aman boşver, Batı çalışmış işte canım, Doğu da uyumasaydı!" tezine bağlanıyor ve
konu kapatılıyor.
Ama aforizma seviyoruz ya...
Yaşadıklarımıza canımız sıkıldığında İzzetbegoviç'in sözünü yardıma çağırıveriyoruz.
***
Anne babalar biliyor...
Batı'nın bugünkü refahını bir tür
"zekâ becerisi" sanıyor çocuklarımız...
Gerçeğini doğru düzgün anlatmak için hiç çaba sarf etmedik ki...
Ve korkarım iş işten geçti ya da geçmek üzere...
"Bak şu Batı medeniyetinin ve zenginliğinin altında
sömürgeci yağmacılık var, önce oradan başlayalım konuşmaya" deyince, Starbucks'ta kahvesini yudumlayan genç kız "Boş boş konuşma!" der gibi bakacak yüzünüze...
Biraz "okumuş"u da sömürgeciliği geçmiş gitmiş bir hikâye sanıyor zaten...
Oysa Aliya ne güzel altını çiziyordu;
"hâlen devam edegelen sömürgecilik..."
***
Yıllardır bu köşede...
Ortaöğretimde bir yıl "sömürgecilik tarihi" dersi okutulmalı diye yırtındım.
Boş işmiş meğer, şimdi daha iyi anlıyorum.
Milli Eğitim'in işlevi, çocukları okulda ve evde meşgul etmek...
Özel eğitim kurumları da zaten öyle Batı meftunu ki, anlatmaya kelimeler kifayet etmez.
Nerde kaldı ki...
İnsanımıza sömürgeciliğin aslında zihinleri kalıcı olarak sömürgeleştirdiğini anlatalım...
Nerde kaldı ki...
Sömürgeciliğin dilimizi ve hatta rüyalarımızı bile teslim aldığını anlatalım...
***
NOT DEFTERİ
Bu ülkenin çocukları olarak bizimle birlik olmaları gerekenler, alıklıkları, bencillikleri, kötü yüreklilikleri, daha bilmem neleri yüzünden bizim en kötü düşmanımızdır. (M. A. ASTURIAS / Kasırga)