Hiç öyle lafı döndürüp duracak günlerde değiliz...
Dünyayı anlamak ise mesele...
Tam şu an Batı'da, Doğu'da, Ortadoğu'da olup bitenleri hakkıyla anlayıp adlandırmak ise...
Medyatik lafazanlıklarla oyalanacak vaktimiz yok.
İsrail böyle yapmış ama ABD şöyle rezerv koymuş; Netanyahu böyle demiş de, Biden mesafeli yaklaşmış...
Geçiniz.
Bunlar devletler arası ilişkilerin, diplomasinin, cari politik dilin mecburi yol işaretleri...
Onlar oradan devam etsinler...
Ama biz halkız...
İNSANIZ...
Biz, bize göre konuşuruz; hayatta nasılsa, öyle...
Gözümüze gözümüze sokulan gerçeği inkâr ederek etrafa bakmayı sürdürecek değiliz.
Geçti o günler...
Gazze'de bebeklere saldıran sadece İsrail değildir.
Aynı zamanda ABD ve uydusu Avrupa'dır.
***
Batı medyasını kontrol eden odaklar istiyorlar ki, hep Netanyahu'nun üzerine odaklanalım...
Baştan söyleyeyim...
Gazze'yi dümdüz ettikten sonra katliamı "yıkayıp" yola Netanyahu'suz devam etmeyi planlıyorlarsa, bu
"yem"i dünyanın
temiz insanlarına yutturmak mümkün
olmayacak.
Başlarken "Savaş bu, elbette kanlı olacak" diyen ABD Dışişleri Ofisi'nin şimdi Netanyahu'yu "sınırı aşmamak" konusunda uyarmasını ciddiye alacak kadar
"beyaz" mıyız?
Hani biraz dikkatimiz dağılsa...
Şu Anglosakson medyası var ya...
Duvarla konuşan, Çin Devlet Başkanı'yla yemekteyken uyuyan ama iş İsrail'i desteklemek olunca birden canlanıveren Biden'ın büyük bir
"barışsever" olduğuna bizi inandırmaya çalışır.
Siyonist İsrail'in suçları Netanyahu'yla başlamadı...
Onunla da bitmeyecek.
Şükür ki, dünyanın dört bir yanındaki
"sade insanlar" artık bu gerçeği idrak ettiler...
***
Ve eğri oturup doğru konuşalım...
Mesela Gazze'deki soykırıma karşı çıkan ünlülerin açıklamalarını tıraşlayan BBC Genel Müdürü'nü Netanyahu'dan ayrı değerlendirebilir miyiz?
Mesela "Özgür Filistin" diye bağıran oyunculara bir daha rol vermeyeceğini açıklayan Hollywood Film Yapımcıları Birliği'nin İsrail'den bir farkı var mı?
Hepsi bir, hepsi aynı...
Hepsi birlikte çocukları katlediyor, hastaneleri vuruyor.
Lamı cimi yok, bunu böyle değerlendirmek gerek.
***
NOT DEFTERİ
Ümitsizlik, bazen kuvvetlerin en mağlup edilmezi haline gelir. En mağlup edilmezi ve en umulmaz işleri başaranı.. (KEMAL TAHİR / Bir Mülkiyet Kalesi)