Tamam!
Avrupa ve Kuzey Amerika ülkeleri doğrudan savaşa girince...
Yani dünya sisteminin merkezinde yangın çıkınca...
Ona
"Dünya Savaşı" deniyor.
Tarihe böyle yazılıyor.
"Dünya"ları bu çünkü; bu kadar.
Yeryüzünün başka yerlerinde insanların çektiği acı bir yere kadar ilgilendiriyor onları...
***
Ama okullarda öğretilmeyen, eş dost sohbetlerinde geçmeyen, en ciddi tartışma platformlarında bile akla gelmeyen bir nokta vardır ki...
Artık üzerinde dursak diyorum...
Her dünya savaşı aslında il olarak Uzakdoğu'da alevlendi.
Avrupa yan gelip yatarken, oradaki alevlerin üzerine sıçrayacağını hiç aklına getirmedi.
O yüzden, diyorum ki...
Şimdi de
Uzakdoğu'ya dikkat kesilin!
Uzakdoğu'da ısıtılan sulara...
***
Ne yalan söyleyeyim...
Geçen ay Uzakdoğu'da pekiştirilen
üçlü askeri ittifaka (ABD, Güney Kore, Japonya) ve alınan ortak kararlara takılıp kaldım...
Quebec Üniversitesi'nden Prof. Joseph. H. Chung bu zirveye
"üç tehlikeli adamın ortaklığı" diyor.
Nasıl mı?
Biden, Çin'in etkisinin azalacağı bir Asya istiyor.
Kimseler farkında değil belki ama Japonya Başbakanı
Fumiyo Kişida hayalci bir siyasetçi: Bu kez ABD yardımıyla eski büyük Japon İmparatorluğu'na geri dönme hayalleri kuruyor.
Güney Kore Devlet Başkanı
Yoon Suk Yeol ise ülkesinin bütün direksiyonunu
ABD'nin ve Japonya'nın eline bırakacak
kadar ürkek biri...
***
İttifak şu konuyu netleştirdi: "Bir üye ülkeye saldırılırsa bu, üç ülkeye de saldırı sayılacaktır."
Bir saldırıya uğradıklarında stratejiyi ABD belirleyecek, Japonya saha komutasını yapacak.
Ya kirli işler?
O tabii ki Güney Kore'nin işi, diyor uzmanlar...
Geriye ne kalıyor?
Çin'i ve Rusya'yı kışkırtmak...
Tabii bir de bütün bunlardan önce Rusya ile Çin'i kapıştırma hesapları var.
Onu da konuşuruz ileride...
Kimse konuşmuyor bu konuları, bari biz konuşalım.
***
ZİRVELER NE İÇİN YAPILIYOR?
TV'de bir meslektaşım...
Hindistan'daki G20'yi yorumluyor.
Şöyle: "G20 bir marka sunumudur, bir tür görücüye çıkmaktır."
Şaka mı?
Hâlâ 1990'larda olduğumuzu sanıyor herhalde.
İzlerken eski bir program sandım.
Bütün dünya kimin marka olup olmadığını çoktan biliyor.
Görücüye çıkmak ne Allah aşkına!
Mesele şudur...
Bu zirveler "yüz yüze" ve uzun bir süre (ve belki hiç) haberimiz olmayacak şeyler görüşülsün diye yapılıyor.