HAŞMET BABAOĞLU

Yine öyle çok korkar mıyız?

Salgın korkusunu yine kaşımaya başladılar.
Haberleri görüyorsunuzdur...
"Yeni varyant yüzünden Dünya Sağlık Örgütü ülkeleri uyardı: Tedbirleri kaldırmayın!" "Yeni varyant hızla yayılıyor; ama yeni aşılar da hazır."

***

Eminim birçoğunuz heyecanla bu haberlerin ilk cümlelerini okuyup sonrasına takılmıyordur.
İşin "hilesi" de orada zaten...
Mesela, Euronews şöyle veriyor: "ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi verilerine göre, Kovid'den hastaneye yatışlar haziran ayından bu yana yüzde 40'tan fazla arttı." Okuyunca, eyvah diyenler çoktur.
Fakat sonrası şöyle geliyor: "Ancak hastane başvuruları Omicron varyantına göre yüzde 90 aşağıda." Laflara takla attırarak hiç yoktan korku üretme teknikleri işte!..

***

Şimdi "uyandık" diyenler çok...
O sırada çoğumuzun çıtı çıkmamıştı...
Neler oldu, ana hatlarıyla hatırlayalım mı?
Bir...
Öyle bir korku salındı ki, insanlar yaşlı anne babalarını ziyaret edemez, ev içlerinde bile birbirlerini görmez oldular. Çok kapsamlı bir izolasyon dönemiydi ve hepimizin ruhunda derin izleri kaldı.
İki...
Resmi makamlar her gün ölü ve hasta sayıları vererek hem dehşet duygusunu artırdılar hem de dikkatlerin pandemiden başka yere çevrilmesini önlediler. Toplumsal hipnoz budur işte!
Üç...
Maske zorunluluğu herkesi "yüzsüz/ kimliksiz/sürüleşmiş" insanlara dönüştürdü.
İtirazlar, cezalar yoluyla engellendi.
Dört...
Hastalığın özelliklerinin gayet "tanıdık" olduğu gerçeği örtüldü.
Beş...
Ulus devletlerin farklı tutum ve tercihlere yönelme ihtimali DSÖ ve BM tarafından her aşamada engellendi.
Altı...
Aşılar bir anda kurtarıcı ilan edildi ve devlet bütçelerinin önemli bölümü aşılara harcandı. Bugün birçok ülkede mRNA aşıları yargı sürecine taşınıyor; hekimler karşılarına gelen her hastaya fısıldayarak "Aşı oldun mu?" diye soruyor; çok sayıda insan aşı olduğuna pişman ama sağlık yönetimleri suskun...
Hadi düşünelim şimdi! Bir daha olur mu?

***


NOT DEFTERİ
"Bedava" diyorum. Afallıyorlar, sanki bir şeylerini çalmaya kalkmışım gibi tepki veriyorlar. İşte sana kapitalizm. Polis çağırmak istiyorlar, muhasebecilerine mesaj bırakıyorlar. Kendilerini değersiz hissediyorlar, günah işlediklerine inanıyorlar. Hemen koşup gitmeleri ve bir şey satın almaları gerekiyor yeniden nefes alabilmek için... (J. G. BALLARD / Öteki Dünya)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.