Büyük savaş patladığında
Öyle bomba patlar gibi patlamaz büyük savaşlar...
Ağır ağır büyür ateş...
Kısa süre sonra savaşacak ülkelerin kol kola girdiklerini; sürpriz anlaşmaların yapıldığını, diplomatik dansların zirve yaptığını izler, şaşırırsınız.
Devletler yanıltır.
Kişisel hayatlar, hele ünlülerin hayatları ise bambaşka havalardadır.
***
Freud'u hatırlayın...1913'te "Rüyaların Yorumu"nun ilk baskısı yapılmıştı; mutluydu, çevresi hayranlar halesiyle sarılmıştı ve ona gelecek hakkındaki düşünceleri sorulduğunda, müthiş karamsar biri olmasına karşın, "gelecekten umutlu" olduğunu anlatmaktaydı.
Bir yıl sonra, Avrupa'nın göbeğinde savaş patladı.
Tecrübe önemli.
1939'da farklıydı Freud; artık savaşın yaklaşan ayak seslerini tanıyordu.
***
28 Temmuz 1914 Birinci Dünya Savaşı'nın "resmi" başlangıç tarihidir, malum.Görmüşsünüzdür, sosyal medyada bu yıldönümüne özellikle vurgu yapıldı; tarihsel bağlantılar kuruldu.
Ama işlerin öyle kronolojik hatta dümdüz yürüdüğünü sanıyor ve yanılıyoruz.
Mesela, Osmanlı için diplomatik ve siyasi tahterevalli o yılın ekim ayının sonuna kadar sürdü; ibretlik yanlar varsa, esas buralardadır.
Haziran 1914'ü alalım...
İngiltere hâlâ Osmanlı'dan yana umutludur.
Ya Fransa?
İttihat Terakki iktidarının kuvvetli adamı Cemal Paşa, Fransa'ya ittifak teklif etmekte.
Savaş patladıktan hemen sonraya, ağustos ayında olanlara ne demeli!
İngiltere, Fransa ve Rusya elçileri Sadrazam Said Halim Paşa'yı ziyaret ederek Osmanlı savaşın sonuna kadar tarafsız kalırsa, onun toprak bütünlüğünü koruyacaklarını hükümetleri adına sözlü olarak vaat etmişlerdir. (Şimdi savaş çocuklara okutulurken bunlardan pek bahsedilmiyor tabii.)
***
Sonrası...
Karadeniz!
Ah, bizi yakan Karadeniz!
Türk mürettebat giysileri içindeki Alman askerlerinin bulunduğu Yavuz zırhlısı ve devriyeye çıkan donanmamız 29-30 Ekim'de Rus limanlarını bombalayınca, artık geri dönüş imkânı kalmamıştır.
11 Kasım'da açıkça ilan edilir savaşa girdiğimiz...
Tabii ki detaylar ürperticidir.
Ve şimdi önümüzde bir savaş varsa, emin olun ki, onun da detayları, ileride aynı duyguyu verecek...
Yaşarken pek anlamıyor kimse...
Yaşarken anlamak için olup bitenlere iyice odaklanmak gerek...
***
NOT DEFTERİ
İnsan kendini denemeli, kendi kendine emirler vermeli ve kendini doğru yere koymalıdır. (THOMAS BERNHARD / Neden)
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Taktik hep aynı (25.11.2024)
- ‘Kıyamet kopmak üzere...’ (24.11.2024)
- Haftanın notları: Korka korka nereye? (23.11.2024)
- Ne oluyor, ne olacak? (21.11.2024)
- Çığ (19.11.2024)
- ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? (18.11.2024)
- ‘Ben... şey... inanacağım’ (17.11.2024)
- Haftanın notları: Maneviyat ölünce... (16.11.2024)
- Son... Bahar (15.11.2024)
- Nükleer ciddiyet! (14.11.2024)