HAŞMET BABAOĞLU

Haftanın notları: Can sıkıntısı

İçinde patlayacak kadar hınç biriktirmiş, zekâsını çoktan çöpe fırlatıp atmış, boş yere "yaşayıp" giden ve sağa sola çemkirip duran insanlar mıyız biz?
Bu mu yani?
Sosyal medyayı esir alan sokak röportajları böyle bir tablo çiziyor.
Hayır! İnanmak istemiyorum.

***

Instagram'da türlü çeşitli uyduruk ruhsal tedavi(!) videoları görüyorum. Aile dizimiymiş, "anne karnına dönüş şifası"ymış...
Birinde kalabalık bir grup vardı, aralarından biri "sahne"de olmayı seçmiş ve yerde bir bebek gibi büzülmüş, ağlıyordu; diğerleri ellerinde telefonları bu görüntüyü videoya alıyordu.
Oraya gelenler gerçekten dertli insanlar mı, yoksa can sıkıntısından mı mustaripler, şüphedeyim...

***

Can sıkıntısı dedim de...
Çocukta anlaşılır, ergende faydalıdır; sıkıla sıkıla sıkıntıdan çıkacak kapıları bulur ergenler...
Lakin yetişkinlerde belalı bir şeydir can sıkıntısı...
Bir işi bitirince diğerine başlayamayan, kendini ciddi şeylerle oyalamayan, yalnız kalmayı bilemeyen ve derdiyle yüzleşemeyen bir yetişkin ne fenadır!
Başlarına ne işler açarlar...
Cinlikleri de bir işe yaramaz, artık "cinli"dirler çünkü...

***

Dostlukların ömrü ne kadardır?
Geçen akşam Yahya Kemal'in hatıralarını okuyordum. Şu paragrafa rastladım: "Biraz sonra Refik Halid göründü. İnce, kuru, mektep çocuğunu andırır bir hâli vardı.
Refik Halid'le çabuk dost olduk. Dostluğumuz da bir iki gün sürdü."

***

Bir zamanlar şöyle yazmıştım: "Pek yakında bütün arkadaşlıklarımız yeni yetmelerin sabahlara kadar kankalarıyla play-station oynamasını andıracak. Şamata durduğunda, oyun bittiğinde herkes evlerine dağılacak!"
Şimdi bakıyorum da, gerçekten öyle de oldu.

***

Montaigne miydi o?
Hani "Ah dostlarım, dost yoktur!" diye seslenen...

***

Hep başa gelince fark edenlerden, kafayı duvara vuranlardan, her seferinde "artık çok geç" gerçeğiyle yüzleşenlerden mi olacağız?
Mesela et fiyatlarındaki bitmek bilmeyen artışı marketlere bağlayıp geçecek miyiz?
Mesele sadece et de değil, hayvan ürünleri...
Yapay et şirketlerinin yöneticileri 2020'de ne diyorlardı, hiç dikkat ettik mi?
Yazayım şuraya, aklımızda olsun: "Hayvan temelli ürünlerin 15 yıl sonra gıda endüstrisinde yeri olmayacak."
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.