HAŞMET BABAOĞLU

‘Kaldığımız yer’den devam etmesek...

Ben bu satırları yazmak için klavye başına oturduğumda...
Onlar açıklamalar yapıyor, partilerinin koridorlarında koşuşturup toplantılar yapıyor, çay molalarında gazetelerde kendileri hakkında yazılanları okuyup sağa sola imalı mesajlar atıyorlardı: "Döner, dönmez, döndürmez, döndürür; siyaset diplomasidir, siyaset dinamiktir, vesaire..."
Masa tayfasından söz ediyorum...
Masada hop oturup hop kalkanlar yani...
Gitmenin, kalmanın, dönmenin sekiz taklasını atanlar...
Formülcüler, formülsüzler...
Hepsi aynı...
Yok, onlar için daha fazla dil tüketmeyeceğim bugün...
Değmez!
Instagram'dan deprem için yas tutan seçmen tabanları her şeyi unuttu; üç gündür "Masa" için yas tutuyorlar...
Görüyorsunuz.

***

Derdim insana bakmak...
Büyük, küçük, uzak, yakın, her türlü olayın içinde "günümüz insanı"nın hallerine bakmak...
Toplum için iyi olan da, kötü olan da buradan, bu "merkez"den başlıyor çünkü...
Mesela iki gündür dönüp dönüp Emine Hoca'nın sosyal medya mesajlarındaki "insan manzarası"na takılıyorum.
Depremi ailesiyle birlikte öğretmenlik yaptığı Kahramanmaraş'ta yaşayan Emine Tezgelen geçen gün şöyle yazmıştı...
"Size ne kadar zor durumda kaldığımızı anlatmayacağım, zaten anlattım.
Ne kadar ibret alamadığımızı anlatmak istiyorum. Reel hayata ve sosyal mecralara bakıyorum. Hiç ibret almamışız.
90 saniyede evini kaybedenden ibret alsak, kiralık ev bulmanın mümkün olmadığı bir şehirde, zemini en sağlam bölgedeki evlerimizi kutsayıp kiracı çıkarmaya çalışmazdık."
Söyleyin şimdi, bu satırları okurken içinde fırtınalar kopmayan var mıdır?

***

Ya da şu sarsıcı tabloya bir bakın, düşünün...
"Eşinin mücevherlerini almak için girdiği evinde ikinci depreme yakalanan ve tam da yatak odasında mücevher kutusu elindeyken can verenden ibret alsak, malımızı kutsamazdık...
Hep yanlış şeyleri kutsadık, mülkün sahibi de bizi sarstı.
Yetmedi bir daha sarstı.
Biz mi?
Yine kaldığımız yerden kutsamalara devam."

***

Keşke kalmasak o yerde artık!
Bir de içimizden sarsılıp kendimize gelsek...
Başka bir "biz"den ilerlesek...

***


NOT DEFTERİ
"Kendini ifade etmek" diye bir şey artık anlamıyorum. Kendi olmak yok ama ifade etmek var; bu da bu durumda varmış gibi yapmak olmuyor mu? (ŞULE GÜRBÜZ / Zamanın Farkında)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.