CANLI YAYIN
Bilen bilir...
Sarışınların hükmünün sürdüğü toplumlarda "aptal sarışın" deyimi bir ara çok yaygındı.
Ama esmer toplumlarda iş değişir; her sarışın güzel, güçlü ve "karizma sahibi" (İlahi lütuftan pay almış) sayılıyordu.
"Aptal sarışın" yaklaşımı da işin hilesiydi zaten...
Dünya güzellik yarışmalarında 1979'lara kadar birincilik çoğu İskandinav olan sarışınlara verildi. (1966'da Hintli yarışmacıya yapılan kıyak geleceğe dair bir politik mesajdı diyenlere hak veriyorum.)
Esmer toplumların sarışın hastalığını anlamak için sömürgeciliğin izlerine bakacaksınız!
Özellikle de zihinlerin yabancılaştırılmasına...
Ve işte tam o noktada "mavi gözlü, sarışın"lara yapılan övgülerin kaynağını bulacaksınız.
Bilecik Belediye Başkanvekili Melek Mızrak Subaşı bir günde olay oldu; bir sosyal kesimin "gönüllerdeki cumhurbaşkanı" haline getirildi.
Tabii klasik medya da durumdan vazife çıkarıp Melek Hanım'la röportaj yapmayı ihmal etmedi.
Atılan başlıklar da giderek çocuklaştığımızı ortaya koyuyor: "Bilecik'in Targaryen'i konuştu."
Anlamışsınızdır, Game of Thrones dizisine atıf yapılmış.
Dünyanın şu netameli halinde fena bir gidişat!
Yetişkin, aklı başında, taşkın duygulardan ve popüler kültür tuzaklarından uzak durmamız gerekirken geldiğimiz yere bakın!
Saç rengini açmadan, daha doğrusu asıl rengi tümüyle silmeden ulaşmak neredeyse imkânsızdır.
Buna "beyazlatma" (bleaching) diyen de var.
Eh, insanın aklına da hemen Michael Jackson'ın ten rengini açma çabaları geliyor.
"Beyaz efendi"ye benzemek, ona yaklaşmak ve yaranmak için en uç ve en acıklı çaba olduğunu birçok örnekten biliyoruz.
Gerisi teferruat.
Hatırlıyorum da...
2005-2010 Arası Hintli entelektüeller telaşa düşmüştü; çünkü her ünlü saçını platin yaptırıyordu. Neyse ki, Batı'nın dijital yazılımlarını kopyalamaktan saç rengini kopyalayarak Batılı olmaya geçiş hırsı fazla sönmedi.
Sarışınların hükmünün sürdüğü toplumlarda "aptal sarışın" deyimi bir ara çok yaygındı.
Ama esmer toplumlarda iş değişir; her sarışın güzel, güçlü ve "karizma sahibi" (İlahi lütuftan pay almış) sayılıyordu.
"Aptal sarışın" yaklaşımı da işin hilesiydi zaten...
Dünya güzellik yarışmalarında 1979'lara kadar birincilik çoğu İskandinav olan sarışınlara verildi. (1966'da Hintli yarışmacıya yapılan kıyak geleceğe dair bir politik mesajdı diyenlere hak veriyorum.)
Esmer toplumların sarışın hastalığını anlamak için sömürgeciliğin izlerine bakacaksınız!
Özellikle de zihinlerin yabancılaştırılmasına...
Ve işte tam o noktada "mavi gözlü, sarışın"lara yapılan övgülerin kaynağını bulacaksınız.
***
Sosyal medya çok manyak bir yer, malum.Bilecik Belediye Başkanvekili Melek Mızrak Subaşı bir günde olay oldu; bir sosyal kesimin "gönüllerdeki cumhurbaşkanı" haline getirildi.
Tabii klasik medya da durumdan vazife çıkarıp Melek Hanım'la röportaj yapmayı ihmal etmedi.
Atılan başlıklar da giderek çocuklaştığımızı ortaya koyuyor: "Bilecik'in Targaryen'i konuştu."
Anlamışsınızdır, Game of Thrones dizisine atıf yapılmış.
Dünyanın şu netameli halinde fena bir gidişat!
Yetişkin, aklı başında, taşkın duygulardan ve popüler kültür tuzaklarından uzak durmamız gerekirken geldiğimiz yere bakın!
***
Konuşulan şey soğuk sarı saç... Platin deniyor.Saç rengini açmadan, daha doğrusu asıl rengi tümüyle silmeden ulaşmak neredeyse imkânsızdır.
Buna "beyazlatma" (bleaching) diyen de var.
Eh, insanın aklına da hemen Michael Jackson'ın ten rengini açma çabaları geliyor.
"Beyaz efendi"ye benzemek, ona yaklaşmak ve yaranmak için en uç ve en acıklı çaba olduğunu birçok örnekten biliyoruz.
Gerisi teferruat.
Hatırlıyorum da...
2005-2010 Arası Hintli entelektüeller telaşa düşmüştü; çünkü her ünlü saçını platin yaptırıyordu. Neyse ki, Batı'nın dijital yazılımlarını kopyalamaktan saç rengini kopyalayarak Batılı olmaya geçiş hırsı fazla sönmedi.
***
Ne garip, sömürge olmadık ama sömürgeciler zihnimizde dolaşıp bizi türlü çeşitli ezikliklere sürüklüyor...
Asıl sorun bu!
Sarışınlık, esmerlik falan değil.
***
NOT DEFTERİ
Hatır gönül tanımadan amansız birer gerçekçi olmamız gereken bir dönemdeyiz. (KEMAL TAHİR / Notlar-1)
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
