Sabah sabah telefonumda bir mesaj...
"Böcek mi yiyeceğiz şimdi? Nereden çıktı bu ya! Bugün AB'de serbest bırakıldıysa yarın bizde de market raflarına çıkar."
Biraz bozuldum tabii...
Kaç yıldır davul çaldık yahu! Bir grup insan yazdık, çizdik, sosyal medyada tartıştık.
Ama belli ki, en yakınlarımız bile
"Fantezi bunlar herhalde" deyip üzerinde durmamış...
Eh böyle böcek de yenir!
Daha neler de yenir, söyletmeyin şimdi!
***
Ne olacak şimdi?
Şöyle...
24 Ocak'tan başlayarak AB ülkelerinde...
Unlu mamullerde, makarnada, pizzada, içinde et tadı taşıyan soslarda, çorbalarda, bira gibi içkilerde ve protein içeriği zengin olması istenen çerezler ve atıştırmalıklarda katkı maddesi olarak böcek tozu kullanılabilecek.
Başvuru cırcır böceği tozu için yapılmıştı.
Etikette
"Acheta Domesticus" lafını
gören hiçbir şey anlamayacak
elbette.
Unutmayın!..
Zaten 2021'de
sarı un kurtları ve çekirge kullanımı onaylanmıştı...
Dünya Sağlık Örgütü'ne sorsanız...
Yüzlerce böcek ve solucan yemeklerimize eklenmeyi bekliyor.
***
Böcekler gerçekten iddia edildiği gibi sağlıklı mı, bunları uzmanlar konuşsun, sorduğumda anlattıklarını burada da yazarım. (Çok ciddi sindirim sistemi hastalıklarına yol açacağına dair iddialar da var.)
Ancak esas soru şudur: Neden?
Ve neden bu kadar hızlı biçimde bu girdabın içine düştük?
İhtiyacımız var mı?
Üstelik
bir yandan veganlık teşvik edilirken, öte yandan böcekler üzerinden et bazlı protein övgüsü tuhaf değil mi?
Ortalıkta bir masal döndüğü açık değil mi?
Proteine ihtiyacımız varsa, ki var...
Böceklere mi kaldık?
***
Küreselciler...
Nasıl kaşla göz arasında fosil yakıt kullanan taşıtların ipini çektiler ve herkesi elektrikli araç kullanmaya ikna ettilerse...
Artık net biçimde anlaşılıyor ki...
Hayvancılığın da ipi aynı hız ve hipnozla çekilecek.
Her şey çok hızlı ilerliyor.
Ve dahası...
Sormak gerek...
Yoksa büyük bir kıtlık mı geliyor?
Çünkü insanoğlu sadece öyle dönemlerde böcek yemiştir.
***
NOT DEFTERİ
Balkon sabahları keder, öğleden sonraları utanç, geceleri hiddet veriyor. Bulanık baktığımda kederleniyor, sıkışıp kaldığımda utanıyor, anladığımda hiddetleniyorum. (ŞULE GÜRBÜZ / Coşkuyla Ölmek)