Yalan
Bir roman kahramanın sözü bu.
Romanın adı Yalan- Roman.
Yazarı mı?
Emile Ajar.
Takma ad, sahte kimlik, okurunu kandıran yazar yani...
Hani "Şafakta Verilmiş Sözümüz Vardı" ve "Cennetin Kökleri"yle tanıdığımız Romain Gary aslında.
Fransa'nın ünlü Goncourt Ödülü'nü hem gerçek hem de sahte kimliğiyle yazdığı romanlarla iki kez kazanmış tek yazar.
Nereden aklıma geldi şimdi bu?
Üç-dört gündür herkesi meşgul eden ultramitomani vakası sahte doktor Ayşe vakasından...
Rol...
Bazıları bunu en uç noktaya kadar götürüyor... mu?
***
Tabii ne oldu?Medyada yine psikologlardan görüş alma furyası patlak verdi.
Şimdi bozulacaklar ama...
Bana sorarsanız, "sahte" (yalandan) bir psikolog söylemi de var...
Derhal o soğuk klişelerini dökmeye başlamışlar:
"Benlik saygısı olmayan insanlar", "rol yapmanın getirisi" vd.
Psikoloji böyle bir şey değil arkadaşlar ama neyse...
***
Kamuoyu böyle olaylarda kişinin mesleki kimlik sahtekârlığına odaklanır.Oysa ortada baştan aşağı yeni bir hayat arzusu ve inşası vardır.
Ve bir tür "tatmin", hatta eğlence. (İşte püf noktası!) Sahte doktor vakasındaki genç kız da (fotoğraflar ve tanıklıklardan belli olduğu gibi) hem yemekhanelerine gittiği tıp fakültelerindeki öğrenci arkadaşlarıyla hem de hastanelerdeki hemşirelerle mutlu olmuş, sosyal benimsenmenin tadını çıkarmış, eğlenmiş.
***
Ölçüler bozuluyor...Temeller çoktan kayıyor...
Sevilmek için yalanlara ihtiyaç olduğunu düşünen gençler artıyor, farkında mısınız?
Böyle bir sosyal, sınıfsal yerleşmede...
Bu herkesi acımasızca hırpalayan "kimlikler" üzerine kurulu ve liyakati bir tarafına takmayan sosyal hiyerarşide dürüstlük giderek kaybetmek anlamına gelmişse...
Yalancılık prim yapmaz mı?
Dikkat edin! Bütün o sempatik mitomanlar derinde çok öfkeli tiplerdir.
Oturup cesurca düşünecek miyiz bunları?
***
Yalan-Roman'ın bir yerinde Emile Ajar (Pardon, Romain Gary) şöyle de diyordu: "Nefret ettiğim bir şey varsa, o da yalandır. Aşırı derecede dürüst olur yalanlar."
***
AYNA
Hiç çıkış yolu kalmamış bir düşmana karşı nasıl savaşmalıdır? Hâlâ bir çıkış yolu olduğuna inandırılmalıdır. SUN Zİ
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Öğretmenler Günü (26.11.2024)
- Taktik hep aynı (25.11.2024)
- ‘Kıyamet kopmak üzere...’ (24.11.2024)
- Haftanın notları: Korka korka nereye? (23.11.2024)
- Ne oluyor, ne olacak? (21.11.2024)
- Çığ (19.11.2024)
- ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? (18.11.2024)
- ‘Ben... şey... inanacağım’ (17.11.2024)
- Haftanın notları: Maneviyat ölünce... (16.11.2024)
- Son... Bahar (15.11.2024)