HAŞMET BABAOĞLU

Cumartesi notları: Gülünç!

Eskiden olsa, hoşuma giderdi. "Hak ettiğimiz değeri ve önemi vermeye başladılar" duygusu ağır basardı. Anlamışsınızdır, Birleşmiş Milletler'in İstanbul'u bölgesel merkez ilan etmesinden ve BM ile ilişkilerimizin gelişmesinden söz ediyorum...
Ama şimdi şüpheler içindeyim. Endişeliyim. BM, dünya devletinin yumuşak gücü olma yolunda ciddi adımlar atıyor; "küreselci çete"nin DSÖ ile birlikte en önemli aygıtı artık.
Bir de aklıma daha geçen gün İklim Zirvesi'nde Mısırlı milletvekilini yaka paça dışarı atan BM güvenlik görevlileri gözümün önüne geliyor da...
Neyse, gelişmeleri izleyelim bakalım!

***

Abuk sabuk bir modern sanat türü(!) pompalanmaya başladı. Geri dönüşüm malzemelerinden tuhaf şeyler yapılınca ayakta alkışlanıyor.
Sonuçta ortaya çıkan sanat desen sanat değil. Geri dönüşüm hiçbir işlevselliği olmayan bir heykelimsi olunca, buna geri dönüşüm de denmez.
Bana "Bu eserlere bakanlar çevre bilinci ediniyor" derseniz, dalga geçtiğinizi düşünürüm, baştan söyleyeyim.
Baktım, Mısır'daki İklim Zirvesi'ne de böyle heykeller getirmişler. Haberlerde "Eserler büyük ilgi gördü" diye yazıyor.
Eser mi?
Gülünç!
Çevre hakkında bilinçlenmek için bu çocuksu oyunlara ihtiyacımız var mı?

***

Yakın tarihin şeytanı gizleyen ayrıntılarından sıkça söz etmeye başladım ya...
Sen de mi, diyor arkadaşlar.
"Her yanımız geçmişle doldu, bari sen yapma!" diyeni dahi çıktı.
İşte püf noktası da orası...
Zihinlerimizdeki kiri umutsuzca mazi sabunuyla yıkamaya kalkmak falan "tarihe bakmak" değildir.
Başka bir şeyi teklif ediyorum ben. Geçmiş, geçen bir şey değil çünkü. Ama bugün dönüp geçmişin neresine, neyine baktığın çok önemli.

***

Ayaküstü makarna modası patladı...
Parmesan tekerinden çevrilip karton kutularda servis edilenleri, eline self servis tepsisi alıp envai çeşit makarnadan seçim yapılanı, çeşit çeşit yer açıldı.
Hepsinde de kuyruk var.
Çok mu leziz? Üç çeşit makarnadan sadece biri leziz mesela.
Daha mı ucuz? Olması gerekirdi ama değil.
Al dente (dişe dokunur kıvamda diri) oldukları söylenebilir mi? Zor.

***

İşte remiks dediğin böyle olur: Sagopa'nın "Neyse" şarkısına Eyüp Ünsal'ın yaptığı remiksten söz ediyorum. Özellikle sıkışık trafikte üst üste dinlemelik bir parça...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.