Bilmemiz istenmediği için üstünkörü geçiştirilmiş çok şey var yakın tarihte...
Ama artık öğrenme zamanı geliyor.
Resmi tarihlerin sırlı aynalarını aşıp geçmezsek, yakın zamanda olup
bitecekleri anlamadan yaşayacağız, bu
kesin!
***
Ha! Resmi tarih deyince...
Aklımıza hep kendi resmi tarihimiz geliyor.
Oysa dünyanın da bir resmi tarihi var.
"Batı"nın bütün dünyaya "Bu kadarını bilmek size yeter" dediği tarih...
Sömürgeciliği, keşifler tarihi diye anlatan tarih mesela...
Mesela
Almanların durup dururken azgınlaştığını; iki dünya savaşının
tek başlarına müsebbibi olduklarını anlatan,
baştan aşağı palavra Avrupa tarihi...
Hatta
Hollywood filmlerini tarih diye yutturan ve propagandayı tarih kılan
"resmi" anlatı...
***
Almanlar dedim, değil mi?
Savaş sonrasında Almanları sanki öncesinden tamamen farklı bir ulus olmuşlar gibi anlamamız istendi.
Geçmiş dedikleri, geçen bir şey değildir.
Dahası, hangi ulus sürgit kendisini "suçlu" gibi görerek yaşayabilir?
Mümkün mü?
Bizim entelektüellerimiz pek bilmezler; Hitler üzerine her yeni ve ciddi kitap Alman entelijansiyasını karıştırmıştır.
Sustuklarında da suçluluk bilinciyle değil, zamanı gelince konuşuruz düşüncesiyle susarlar.
Alman kamuoyunda
"ordunun, Nazizmin savaş suçlarına dahil olmadığı, suçun tamamının SS'ler ve Gestapo'ya ait olduğu" türünde yerleşik
bir kanaat bulunduğu henüz 2000'lerin
başında aşikâr olmuştur.
Batı Almanya'nın eski liderlerinin 2. Dünya Savaşı suçlarının anıldığı törenlere gönülsüz katılımları ve
1950-70 arası Alman yüksek bürokrasisinin eski Nazi örgütlerinde yetişmiş insanlar oldukları da Almanya dışında pek bilinmez.
Ama bunları bilmeden Almanya'nın bir kez daha baskı altına alınışını ve gelecekteki muhtemel
"başkaldırısı"nı nasıl anlayacağız?
***
Schiller demiş ki...
"Dünya tarihi, yeryüzünden geçen halkların yargılandığı bir mahkemedir."
Peki, öyle olsun!
Ama kimler, kimler tarafından yargıç kürsüsüne oturtulmuş ona bakın!
Galiplerin mahkemesi bizim "muhakeme"miz yerine geçebilir mi?
***
NOT DEFTERİ
Bilinen yol bilinen yere çıkmıyordu. Bilinen yola girmek aslında herhangi bir yolu ve keşfi önemsememekti. (ŞULE GÜRBÜZ / Coşkuyla Ölmek)