Türkiye’den nefret eden Türkler ve siyaset

Yaşadığımızı siyasi kavga sanıyorsanız...
Yanılıyorsunuz.
Siyasi muhalefet falan yok bu ülkede...
Siyasi eleştiri, siyasi çekişme, siyasi pozisyon yok!
İktidar karşıtlığı olarak gördüğünüz şey adını net olarak koymalıyız...
Doğruya doğru...
Türkiye, kendisinden nefret eden Türklerle kavga ediyor.

***

Kılıçdaroğlu'nun ABD seyahatinde yaptığı konuşmaların satır aralarını okuduğunuzda bir kez daha anlıyorsunuz bunu...
Munis bir söylemin içine sindirilmiş Türkiye nefreti, neredeyse "siz elimizden tutmazsanız bizden asla adam olmaz" demeye ramak kalmış bir ifade bütünlüğü...
John Hopkins Üniversitesi'nde yaptığı söyleşide lafı ne yapıp edip bizde yapılmakta olan nükleer santrala bağlaması saflık mı, yoksa hinlik mi?
Hele tam da şimdi...
"Santralı Ruslar yapıyor ve nükleerin her türlüsü bir tür silahtır" mesajını almayan var mı?
Washington'u kendi ülkesine karşı en yüksek düzeyde kışkırtan bir "muhalefet lideri"miz var.
İktidara değil, kandırmayın kendinizi; ülkesine muhalif...

***

Kaç kez yazdım...
Kılıçdaroğlu bir kurgu kimlik.
Bir görevli...
Urfa'da fındık yetiştiğini sanan veya Hz. Ali'yi kitapları olan bir "düşünür" olarak tanımlayan birini gerçekten siyasi bir figür olarak ciddiye almak yanlış olur.
Ama önemli bir iş yapıyor.
Jön Türkler'den bu yana varlığını sürdüren bir iklimin ve modern haliyle kemikleşmiş bir seçmen kesiminin duygularını siyasete kanalize ediyor.
Tez, proje, fikir yok...
Duygular var.
Ülkesinin değerlerine karşı nefret duygusu, burada doğup yaşadığına kahrolma duygusu ve bu duygular içinde Türkiye'ye hiç katkı yapmadan yan gelip keyif çatma hali...

***

Mesele akılla ilgili olsa, bir orta yol bulur, konuşur, çekişir, uzlaşmasanız bile anlaşırsınız.
Duygular ve duygusal direnç başka bir şey...
Nefret öyle bir duygudur ki, insanı en kanlı düşmanla dostluğa iter.
Terapi gerek...
Kesin!
Ama siyasetin koca bir kesimin terapisiyle uğraşacak ne hali ne de vakti var.

***

NOT DEFTERİ
Aslında babam, gittikçe daha yalnız kalmak için gittikçe daha fazla insanla bir araya geliyor. ( THOMAS BERNHARD / Sarsıntı )