"Birleşik Krallığa karşı isyan edip Güney Afrika'da bir cumhuriyet kurmaya kalkışmak da nedir? İngilizlerin yanında savaşa katılmak icap eder!"
Bizim okul kitaplarında yüceltmelere doyulmayan
"Jön Türkler" var ya, onlar demişlerdir...
Hatta
İngiltere'nin bu savaşta galibiyetini temenni ettikleri bir mektubu 20 Kasım 1899 günü
İngiliz sefirine takdim etmekten çekinmemişlerdir.
***
150 yıllık tarihimizin nasıl bir "aydın" kafası ürettiği hakkında
ibretlik bir olaydır...
Bilmek gerekir ama medyamızın pek meşhur tarihçileri bu detaylara girmezler.
Jön Türkler'e, zamanın meşrutiyetçi, Abdülhamid'e muhalif ve genç aydınlarına laf etmek ha! Biz, cahiller!
Oysa Jön Türkler
"ecnebilikleri"ni hiç saklamamışlardır.
***
Olay şöyle...
Ali Galip Bey'in Rumelihisarı'ndaki evinde zihinleri meşrutiyet idealiyle yangın yerine dönmüş
Arnavut İsmail Kemal Bey, Ubeydullah Efendi, İsmail Safa, Hüseyin Siret ve diğerleri toplanırlar.
Abdülhamid'in İngiltere'ye yönelik düşmanca siyaset yürütmesine karşı çıkıp
"majestelerinin elçisi"ne bir mektup yazarlarsa, İngiltere'nin meşrutiyet için desteğini alacağını düşünürler.
Ortaya getirilen fikirler arasında Boer Savaşı'nda İngiltere'nin yanında savaşa katılmak bile vardır.
Neden mi?
Çünkü İngiliz idaresini ve sömürgeler politikasını pek
"medeni" bulmaktadırlar. (Zamanında "Tıbbiyeliler"in de okullarına majestelerinin bayrağını çektiklerini kim bilir?)
Peki İngiliz sefiri Sir O'Connor'un cevabı ne olmuştur?
"Ülkem üzerine düşen bu vazifeyi belki kabul eder ama Türkler önce bu liyakati ispat etmeliler. Dalmış olduğunuz uyku içerisinde meşrutiyeti ne yapacaksınız?"
***
Sonra neler olduğunu, olayın kahramanlarının daha ileriki yıllardaki halini merak edenler (Google'dan bile) öğrenebilirler.
Ama önce bu alçaklık hakkında bir düşünmek gerekir.
Kraliçe'nin cenaze törenine giden tıklım tıklım otobüsleri alkışlayan ve "Biz niye orada yokuz" diyen tiplerin başlangıç noktası bu ve benzerleridir.
Bu kafa aşağıları sever...
Alçalırsa, sömürgeci Batı tarafından yükseltileceğini sanır.
***
AYNA
İçlerine ustalıkla korku, aşağılık kompleksi, ürperiş, boyun eğiş, umutsuzluk, uşaklık aşılanmış milyonlarca insandan söz ediyorum.
(FRANTZ FANON / Siyah Deri Beyaz Maskeler)