E ne oldu şimdi? Bizim Melih'in (Altınok) deyimiyle "pandeminin önde gideni ve izolasyoncuların yılmaz önderi" Bill Gates,
"Meğer bu hastalığın diğer grip türlerinden pek farkı yokmuş" dedi, tamam!
"Hadi hepimize geçmiş olsun!" deyip kapatacak mıyız konuyu? Geçtiğimiz iki yılın sağlık politikaları yöneticilerine, bilim kurulu üyelerine hiç mi
"Ne yaptınız siz?" diye sormayacağız?.. Bu iş devletler ve kitleler için "Şimdi önümüzdeki salgınlara bakalım" diyerek geçiştirilecek bir mesele değil. Böyle olmaz. Olamaz!
Bill Gates keyfinde ama biz çok keyifsiziz. Bilmem, anlatabiliyor muyum?
***
Hastalık ve ölüm korkusuna alıştırılmış kitleler, medya tarafından
boş bırakılmıyor elbette.
Müzmin endişeler parazit gibidirler. Yapıştıkları
yerden çatlayıncaya kadar beslenirler. O
yüzden ne zaman
gazetenizi açsanız
veya TV'ye baksanız,
yeni bir virüs
haberiyle karşılaşıyorsunuz.
Tabii
ki manşetten veriliyor.
"Virüse bağlı
hastalığa pek nadir
rastlandığı" açıklamaları
ise minicik bir yer tutuyor.
***
Acı acı gülüyorum bazen... Bu
"medyasfer"de soluk almak ve
kafayı dik tutmak zor. Hele internetten takip ediyorsanız, çok zor. Mesela bizim medya, Rusya Genelkurmay Başkanı Şoygu'nun açıklamasını vermiş. Ama önce sizi "Putin'in kızının gizli sosyal medya hesabı ortaya çıktı" haberini okumaya yönlendiriyorlar. Sonra iki Zelenski haberi okutup saflığınıza gelirse Ukrayna için kalbinizi çarptırıyorlar... Sonra da Şoygu'yu okuma isteğiniz kalmıyor. Zaten "O da adam olsun!" diyorsunuz içinizden, haksız da sayılmazsınız!..
***
Eski zaman hekimlerini hasretle yâd ettim diye bugünün hekimlerini
toptan hedef tahtasına koyduğumu
sanmayın... Sistem bozuk. Sağlık
sektörünün maddi varlığı öyle yüceltildi
ki, içindeki
"insan" (hekimler dahil)
küçüldükçe küçüldü. Böyle olmaz!
Özelleşme de yanlışları ortadan kaldırmıyor,
tersine derinleştiriyor.
***
19 Mayıs günü... Bir Boğaz kahvesi... Yan masamda
dedesinin sakallarında kalan yoğurt kalıntılarını peçetesiyle silen, anneannesinin kurumuş ellerine bakıp çantasından çıkardığı kremle ovalayan 20'li yaşlarında bir genç kadın...
Yüzündeki mutluluk ışıltısını görmeliydiniz!..
Günün sonunda fark ettim ki,
büyükanne ve babasını İstanbul'u gezmeye
çıkarmış başka gençler de vardı.
Ortalığı nasıl da güzelleştirmişlerdi...