Şimdi tam mevsimi...
Koşun, spor ayakkabı almaya koşun!
Neymiş? Büyük markalar artık ürünlerinin karbon ayak izi oranını düşürmek için büyük çaba gösteriyorlarmış. 2025'te ünlü markaların spor ayakkabı üretiminde karbon ayak izi yüzde 50 azaltılacakmış.
Buna "
sürdürülebilir dünya için sürdürülebilir ekonomi" diyorlar; pek havalı
laf...
Ben de kalktım, meşhur markaların fiyatlarına baktım...
Ortalama 900 lirayla 1650 lira arasında fiyatlar...
Bu durumda dünya ve ekonomi
"sürdürülebilir" olacak fakat biz
sade insanlar olarak kendimizi daha iki yıl öncesinden tanıdığımız halimizle sürdüremeyeceğiz,
açık!
Şaka mı? Hayır! Gerçek!
***
Karbon ayak izi...
Bir büyü temrini sanki...
Zerk edildiği beyin kıvrımlarımızda kıpırdanıp duruyor.
Geçen gün, genç bir kadının "
Ukrayna mukrayna, uzun uzun konuşmanın ne anlamı var, esas dünya elden gidiyor, her yer tıka basa karbon ayak izi" dediğine
şahit oldum.
Belli ki, gün boyu sehpa üzerindeki tozları kovalayarak perişan olan annesine göre şık bir yol seçmiş; bütün endişesi "karbon ayak izi" hesaplamak üzerine kurulu.
Çevrecilik sanmayın bunu...
Başka türlü bir şey.
Düşünsenize, dev petrol şirketlerine, yeni ürünlerinde gösterdikleri "karbon ayak izi" hassasiyeti için teşekkür eden önemli kuruluşlar var artık...
Ha!
MIT gibi bir üniversite de üşenmemiş; evsizlerin karbon salınımını araştırmış, pek yüksekmiş.
Gülünç mü? Ağlatacak kadar gülünç.
Terimin tam olarak ne anlama geldiğini bilen var mı, emin değilim.
Önemine inanan ise çok.
Malum virüs gibi yani...
Global biçimde kitlelere vaaz edildikten (medya ne için var ki!) sonra sorgulamak
delilik gibi bir şey oluyor.
***
Genç kadının "Ukrayna mukrayna" itirazı da çarpıcıydı...
Ve "esas dünya elden gidiyor" deyişi..
Yeni kolonyalizm bu tür tasnifler üzerinden yükseliyor.
Dünyanın her yerindeki ve bizdeki "Batılı kafası" nasıl yıllarca Suriye'ye, Yemen'e, Afganistan'a dönüp bakmadıysa, şimdi Ukrayna ve Rusya'ya da gözlerini kapatmaya hazırlanıyor...
"Esas dünya"ları, o bembeyaz dünya başka...
Onu kurtarmaya çalışıyorlar akılları sıra!
Bana sorarsanız da...
Bir güzel uyutuluyorlar.
Soru şu: Bunlarla birlikte uyutulmaya razı mıyız?
***
AYNA
Rahatça yaşamak için değil, rahatça ölmek için insanlardan uzak duruyorum. F. KAFKA