CANLI YAYIN
Ekrandaki arkeologları dinlerken içimden şöyle geçirdim...
"Son yıllarda küresel elitler ne derse oluyor... Eh, bu da olur!"
Sonra araştırınca gördüm ki...
Sadece arkeologlar değil, partiler, STK'lar, Diyarbakır vekilleri, Dicle Üniversitesi ve daha birçok kurum ısrarlı...
"2022 Yılı Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca Zerzevan Kalesi yılı ilan edilsin" istiyorlar.
Normaldir...
Turizmdir, kültürdür...
Tamam da böyle deyip geçelim mi?
Sonra Dünya Turizm Oscar'ı sayılan "Altın Elma" ödülünün (birden bire !) Diyarbakır'a verildiğini öğreniverdik.
Derken...
Şu meşum 2020 Yılı'nda nasıl ve neden olduysa, UNESCO bu harabeleri Dünya Mirası Geçici Listesi'ne aldı.
Küresel elitlerin gözünün sürekli burada olduğu; bu tayfanın Mithra dini gizemlerine pek ilgi duyduğu, hatta zaman zaman bu harabelere gelip gittikleri de öyle gizli kapaklı bir şey değil.
Mithras, güneş tanrısıdır, kültü güneşe tapınmaya dayanır; bazı tarihçiler derler ki, eğer Hristiyanlık tarih sahnesine çıkmasaydı, bütün Doğu Akdeniz bu külte bağlı olacaktı.
Bilmem, anlatabiliyor muyum?
Ütopya (yeni dünya düzeni) peşinde dünyaya distopik şeyler yaşatmayı göze alanlar bu Mithra inancını öteden beri çok severler...
Ta 1516'da meşhur "Ütopya" adlı eserinde şöyle yazmıştı Thomas Moore: "Dünyayı yaratan ve yürüten bir yüce varlığın adı Ütopyalıların dilinde Mitra'dır. Ne var ki, Mitra herkes için aynı değildir, herkesin farklı biçimler altında tapındığı yüce tabiattır."
"Son yıllarda küresel elitler ne derse oluyor... Eh, bu da olur!"
Sonra araştırınca gördüm ki...
Sadece arkeologlar değil, partiler, STK'lar, Diyarbakır vekilleri, Dicle Üniversitesi ve daha birçok kurum ısrarlı...
"2022 Yılı Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca Zerzevan Kalesi yılı ilan edilsin" istiyorlar.
Normaldir...
Turizmdir, kültürdür...
Tamam da böyle deyip geçelim mi?
***
Yaklaşık 1400 yıl boyunca el sürülmeden durduğu iddia edilen ve bir Mithra dini tapınağı olan Zerzevan Kalesi'nde 2014 yılında kazılar başlatıldı.Sonra Dünya Turizm Oscar'ı sayılan "Altın Elma" ödülünün (birden bire !) Diyarbakır'a verildiğini öğreniverdik.
Derken...
Şu meşum 2020 Yılı'nda nasıl ve neden olduysa, UNESCO bu harabeleri Dünya Mirası Geçici Listesi'ne aldı.
Küresel elitlerin gözünün sürekli burada olduğu; bu tayfanın Mithra dini gizemlerine pek ilgi duyduğu, hatta zaman zaman bu harabelere gelip gittikleri de öyle gizli kapaklı bir şey değil.
Mithras, güneş tanrısıdır, kültü güneşe tapınmaya dayanır; bazı tarihçiler derler ki, eğer Hristiyanlık tarih sahnesine çıkmasaydı, bütün Doğu Akdeniz bu külte bağlı olacaktı.
***
Yani gelişmelerin normal olduğu kadar, "anormal" yanları da var.Bilmem, anlatabiliyor muyum?
Ütopya (yeni dünya düzeni) peşinde dünyaya distopik şeyler yaşatmayı göze alanlar bu Mithra inancını öteden beri çok severler...
Ta 1516'da meşhur "Ütopya" adlı eserinde şöyle yazmıştı Thomas Moore: "Dünyayı yaratan ve yürüten bir yüce varlığın adı Ütopyalıların dilinde Mitra'dır. Ne var ki, Mitra herkes için aynı değildir, herkesin farklı biçimler altında tapındığı yüce tabiattır."
***
İzleyelim bakalım, daha neler olacak?
Ama "yeni dünya düzeni" denilince aklına sadece teknolojik gelişmeler gelen ve bu konuları yazıp çizen arkadaşları da uyarayım...
Bu bakış o pek beylik "adamların tekniklerini alalım, düzenlerini almayalım" yanlışına kadar gider.
Yeni dünya düzeni kapsamlı bir proje.
Cinsiyet düzeninden, ekonomiye...
İnanç düzeninden, insanın dönüşümüne çok radikal değişimler planlanıyor.
Bunu görüp anlayın artık...
***
NOT DEFTERİ
Kaçıp kurtulmak istediğimiz bir şeyin giderek daha çok içine gömülüyorduk. (FRANZ KAFKA / Şato)
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
