İstanbul’u ‘bekleme’de tutmak!
Sadece "Bu kadarı da olmaz!" deyip geçersek...
Sürekli şaşkınlığımızı bastırmak için işi gırgıra vurursak...
İBB yönetiminin arkasındaki "strateji"nin hedeflerini kavrayamayız...
***
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın çalışma görüntülerini alıp "Marmara'yı temizliyoruz" diye kamuoyuna sunmak, pişkinlik ve pervasızlık mıdır?Evet!
Fakat olay bundan ibaret midir?
Asla!
***
Dünyada görülmemiş biçimde "temel atmama" törenleri yapmak...Metro hatlarının iptali ve açılmış metro kuyularının kapatılması...
İSKİ kazılarının şehri perişan edecek bir hale getirilmesi...
Hepsi bir bütün.
Esas hikâyeyi iş yapmak değil, "imajla oyalamak" üzerine kurdular ve bu basit bir tercih olarak görülmemeli.
***
Bu bir tür "bekleme" hali değil mi?
İmamoğlu seçildiğinde "Hiçbir şey yapmayacak, zaman geçirecek" dediğimde, eş dosttan abarttığımı söyleyenler olmuştu.
Şimdi bu gidişin sonunu onlar da merak ediyorlar.
AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe geçen gün "Açılmış metro tünellerini kapatan zihniyet ile petrol ve doğalgaz kuyularını kapatanlar aynı zihniyet" dedi.
Yüzde yüz doğru!
Ama keşke olay sadece "zihniyet"ten ibaret olsaydı...
Bu kapsamlı bir strateji...
Artık inkâr edebilir miyiz?
Ülkeyi "ecnebiler" yönetinceye kadar "bekleme"ye aldılar.
Aslına bakarsanız, bilenler bilir; 80'leri, 90'ları da öyle geçirmiştik.
İstanbul'da şimdi hayata geçirilen strateji, aslında uzun yıllar boyunca ülkeyi esir almıştı.
Bunu bilelim artık!
***
SOYUNMA ODASINDA SARMAŞ DOLAŞ
Liderler zirvelerinde görüntüler yanıltır.
Esaslar kapalı kapılar ardında kalır, sonuçları birkaç hafta sonra ortaya çıkar.
Fakat dikkatinizi çekiyordur.
Özellikle G7 zirvesinin görüntüleri, insana kavgalı maçlardan sonra futbolcuların soyunma odalarına giderken sarmaş dolaş hallerini andırıyor.
Ama görüntüye aldırmayın!
Macron'a baksanıza...
Oyundan kendisini kırmızı kartla atan hakeme bile öpücükler gönderiyor; Avrupa maçlarından affını istemiş rakip takım oyuncusuna (Boris Johnson) "Her şeye baştan başlayalım" diyor; sevimlilikten kırılıyor.
İnsan şüpheleniyor tabii; kim bilir nasıl tatsız politikalar gelecek Fransa'dan diye...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Ne oluyor, ne olacak? (21.11.2024)
- Çığ (19.11.2024)
- ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? (18.11.2024)
- ‘Ben... şey... inanacağım’ (17.11.2024)
- Haftanın notları: Maneviyat ölünce... (16.11.2024)
- Son... Bahar (15.11.2024)
- Nükleer ciddiyet! (14.11.2024)
- Hangi aile? (12.11.2024)
- Sahnede ne var? (11.11.2024)
- Gördüm (10.11.2024)