Cibilliyet

Huyu bozuk der eskiler...
Cibilliyetsiz denir.
Cibilliyet de zaten Arapça "yaradılış, maya, huy" anlamındaki "cibilla"dan geliyor.
"Cibilliyetleri bu" denirken, bazı insanlar, hatta bazı topluluklar hakkındaki derdimiz ne güzel vurgulanır!
Bir tür çaresizliktir çünkü onlar karşısında yaşadıklarımız.

***

Mesela kimin aklına gelir?
İBB'yi kötülemek için AK Partililerin evlerde saatlerce muslukları açık bırakıp İstanbul'da susuzluğa sebep olduklarını söylemek?
Sosyal medyaya bu düzeyde "uçan" bir fitne tohumu atmak nasıl bir cibilliyettir?
İBB'yi kötülemek için ağaçların kesildiğini söylemek de öyle...
Ciddi ciddi iddia ettiler bunu...
İddianın yalan veya gülünç olmasına takılıp kalmak hata olur!
Tersine iddianın ortaya koyduğu cibilliyete ve sosyolojik ecnebiliğe bakmak gerek.

***

Bir kere böyle bir iddiada bulunabilmek ancak ruhen veya "huy" olarak bunu "yapabilen"lerden olmayı gerektirir.
Düşünün...
Aklından bunu geçirenin aklında kim bilir daha ne kötülükler vardır!
İster istemez Gezi zamanını hatırlıyorum...
Bir CHP milletvekili adayı Gezi zamanında Twitter'da "musluk aç, İstanbul'un suyunu bitir" kampanyası başlatmıştı.
Evet! Yalan değil!
Hiç utanmadılar.
Kampanya tam da buydu.
Yani herkesi kendileri sanıyorlar.
Memleketin insanını hiç tanımıyorlar.

***

İçlerine yer etmiş o berbat ecnebiliklerini...
Kibirden burunlarının ucunu göremezken boğazlarına kadar pisliğe batmışlıklarını daha kaç kez dile getireyim?
İnsan suratlarına "Senin hiç mi babaannen, deden olmadı? Suyun israfının günah olduğunu öğreten tek bir büyüğün bile olmadı mı?
Etrafına da mı bakmadın, içinde yaşadığın toplumun kültürüyle hiç mi ilişkiye girmedin?" diye haykırmak istiyor.

***

Bazı arkadaşlar bunlara bakıp "iyice delirdiler" diyorlar.
Hayır, delirmiş falan değiller.
Ama bizi delirtmek istedikleri açık...
Dünyanın dev sorunlarla boğuştuğu bir dönemde bu tayfanın küçüklükleriyle uğraşmak bizim büyük çaresizliğimiz, orası net!

NOT DEFTERİ
Bilmem ki, aslında dost ve ikiz yaratılmış, şu birbirini tamamlayıcı madde ile mânânın ne diye arasını açar, açar da kimsenin edemeyeceği düşmanlığı kendimize ederiz? Bu alemde, kendi kendinin câhili olana, kendinden büyük düşman, kendi kendini bilene de, kendinden sâdık dost var mıdır? (SAMİHA AYVERDİ / Bir Dünyadan Bir Dünyaya)