Tedbirsizlik tartışması ve tarihin hatırlattıkları
Londra'nın ağır hava bombardımanı altında olduğu günler...
1940 Eylül'ü ile 1941 yazı arasındaki dönem...
Bazen bir gecede 500 Luftwaffe uçağı Londra üzerinde oluyordu.
Kırk bin sivil canından olmuş, bir milyondan fazla ev oturulamaz hale gelmişti.
İşte o günlerde gece karartmalarının uygulanmasının şehir sakinleri için nasıl hayati öneme haiz olduğunu kestirebilirsiniz.
Evlerde ışıklar soluk tutuluyor, bütün pencereler kağıt ve bezlerle kapatılıyordu. Ama ne oldu?
İnsanlar evlerinin ön cephesindeki aydınlatmaları karartırken arka pencereleri umursamadılar.
Teftişteki hava alarm görevlileri ön cepheye bakıp "aferin" diyordu ama arka bahçeleri aydınlatan ışıklar Alman pilotların çıplak gözlerinden kaçmadı.
***
"İyi de, bugünle ne alakası var?" demiş olabilirsiniz...
Anlatayım...
Şu sıralarda İngilizler de İkinci Dünya Savaşı'nın tecrübelerini tekrar masaya dökmeye başladılar.
Çünkü o günlerde yaşananlardan pandemi sosyolojisine yönelik dersler çıkarmaya çalışıyorlar.
Malum, pandemi tedbirlerine uymamak hemen aptallıkla, umursamazlıkla suçlanıyor, hatta bir "suç" haline dönüştürülüyor.
Oysa "sosyal zihin ve tutumlar" bu yaftaların açıklayamayacağı kadar karmaşık bir şey.
Yukarıda anlattığım olayda da gördüğünüz gibi...
Bazı insanların (ki sayıları çok kalabalıktır) kendilerini "istisna" saymakta direnmeleri öyle nadir bir olgu değildir.
Buna çok "uslu" yurttaşların birdenbire itaatsizleştikleri durumları da ekleyebilirsiniz.
Çok değer verdiğim düşünür/psikanalist Darian Leader kendisiyle yapılan pandemi üzerine bir söyleşide şöyle diyordu: "Salgın tarihçileri, Atina Vebası'ndan İspanyol Gribi'ne dek hemen her örnekte pek çok kişinin kurallar kendisi dışındaki herkesi kapsıyormuş gibi davrandığını anlatırlar. Çocuklara bakarak bile meselenin esasını kavrayabiliriz. Klasik örnek tuvalet eğitimidir. O da dışarıdan dayatılan bir şeydir ve her çocuk direnir, çünkü bunu korkudan yapmak yerine kabullenerek yapmayı ister."
***
Konuyu açtım...
Çünkü birbirimize karşı tedbir uyarılarımızın hoyratlığı ile tedbirsizlik iştahımız at başı ilerlemeye başladı.
Böyle yürümez!
Eğer pandeminin arkasında insanların birbirlerine karşı düşmanlaşmasını isteyen bir PLANDEMİ varsa...
Ekmeğine asla yağ sürmemek gerekir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? (18.11.2024)
- ‘Ben... şey... inanacağım’ (17.11.2024)
- Haftanın notları: Maneviyat ölünce... (16.11.2024)
- Son... Bahar (15.11.2024)
- Nükleer ciddiyet! (14.11.2024)
- Hangi aile? (12.11.2024)
- Sahnede ne var? (11.11.2024)
- Gördüm (10.11.2024)
- Haftanın notları: Yeni pandemi gelir mi? (09.11.2024)
- Gündem değil, temel mesele! (08.11.2024)