Ah nerede o ilkyazın kokuları!..
Hele yaseminler...
Hepsi bir kez daha anılara karıştılar.
Tam içimden "
sonbaharın eksikliği koku" diye geçiriyordum ki, Boğaz'dan içerilere doğru kuvvetli bir rüzgar esti. Kanlıca Meydanı'nı hızla geçip ara sokaklara kadar o güzelim kokuyu taşıyıverdi.
Biraz iyot, biraz yosun...
Sanki biraz Karadeniz kokusu!
(Var mı öyle bir koku? Bence var; çalkantılı, ara ara insanı çarpan bir koku!)
Kuzey ormanlarının hafif nemli kokusu...
Bir de bunlara evlerin mutfak pencerelerinden dışarıya dağılan
takoz palamut tava kokusu eklendi mi?
Al sana sonbahar!
***
Ne gündemi yahu!
Geçin!
Zaten pandemi boyunca canımız sıkılmış, bizi kokularla baş başa bırakın, diyeceğim de, çevremde kimse yok, bari buraya dökeyim içimden geçeni...
Meydandaki oyun parkının ortasında miniklerin cıvıltısını kendine ninni yapıp uykuya dalan sokak köpoşunu oturup izliyorum ya...
Burun delikleri açılıp kapanıyor....
Acaba, diyorum, o da balık kokusunu mu alıyor?
Uyanır birazdan.
Kalkar, motorcuların oraya gider, sonra kıyıdaki restoranın kapısına dayanır.
***
Koku alamamak...
Bundan korkarım işte!
Bir ara telaşlanmıştım bu yüzden.
Fakat en beteri kokuları unutmak...
O zaman hatıralar da hatıra olmaktan çıkıyor çünkü...
Çoktan öte dünyaya gitmiş kedi kızım Rozi'yi mesela hep kokusuyla hatırlarım.
Onun simsiyah uzun tüylerine bulanıp kalan toz ve ağzındaki ciğer kokusu benim için dünyanın en güzel parfümü olup çıkmıştı.
Şimdi ne zaman toz kokusu alsam rahatsız olmayıp yüzüme bir gülümseme yayılması boşuna değil.
Sanıyorum ki, çalışma odamın kapısı aralanıverecek ve küçük kara kız hoplayıp zıplayarak beni neşelendirecek...
***
Covid-19'a yakalananlarda koku duyusu kayboluyormuş...
Mart, nisan aylarında haklı olarak ürkütücü bir bilgi sayılıyordu bu.
Çünkü kaybolan tat ve koku duyusunun geri gelmeyeceği düşünülüyordu.
Neyse ki, virüsün doğrudan koku taşıyıcısı nöronlara değil, onlara destek veren hücrelere saldırdığı anlaşıldı. Hücreler bir süre sonra kendilerini yeniliyor ve problem ortadan kalkıyormuş.
Koku deyince...
Eskiden hatıralardan, kadınlardan, çiçeklerden bahsederdim.
Şimdi hemen aklıma pandemi, Covid-19 vesaire geliyor.
Ne günlere kaldık!