HAŞMET BABAOĞLU

Hepimize geçmiş olsun!..

Yok! Başlığa bakıp aklınıza ilk gelen şeyi düşünmeyin!
Nihayet salgının şiddetini azalttık, zor günleri geçtik, rahatlama dönemine girdik diye söylemiyorum bunu...
Hem derdimiz, sıkıntımız öyle hemen geçecek gibi değil!
Kayıplarımız ve geride bıraktıkları acılar öyle çarçabuk hafızalarımızın kuytusuna itilebilir mi?
Üstelik baksanıza..
Endişe bitmiyor.
Bitsin istenmiyor.

***

"Hepimize geçmiş olsun" deyişim, "olan olmasaydı, ne iyi olurdu ama oldu" demenin buruk ve kırgın bir ifadesi...
Hangimiz "ölüm"ün her gün listelenen rakamlara dönüşmesini isterdik?
Her akşamüstü ölenlerin vaka sayısıyla oranına bakıp endişeye kapılıyor veya rahatlıyoruz.
Ölüm etini, kanını, canını kaybetti.
Böyle bir günün bu kadar acımasız ve keskin biçimde gelip çatacağını hangimiz tahmin edebilirdi?
Ama oldu.
Neredeyse, bu sürece alışmak üzereyiz.
Bu yaşadığımızın insanlığı istatistikten ibaret kılan büyük savaşlardan ne farkı var?

***

Dün baktım, "ikinci dalga" endişesi de rakamlar üzerinden medyaya yansıtılmış...
Neymiş?
Uzmanların matematik modellemesine göre İtalya kısıtlamaları çok çabuk gevşetmiş; eğer nüfusun yüzde 40'ı geri dönerse, 23 bin ek ölüm daha olurmuş...
İfadeye bakın; "ek ölüm!"
Nasıl soğuk, ne kadar "insansız" ama sıradan bir söyleyiş!
Kimse demiyor ki, "gevşeme" dediğiniz şey, bildiğimiz hayat...
Üretim, iş, güç, eğitim, vd.
Nasıl dönmeyelim?
Hep böyle duralım mı?

***

Milletleri millet; halkları halk, toplumları toplum olmaktan çıkartıp "kitle" haline getirmenin en kestirme yoludur istatiksel tablolar...
Büyük savaşlar, büyük kıyımlar sırasında öyle olur; ruh yeryüzünden çekip çıkarılır sanki!
Unutmayalım ki...
"Toplu ölüm"ler medeniyete değil, "hayatta kalma stratejileri"ne atıf yapar.
Şimdi bir virüs...
Birdenbire...
Dünyayı işte bu halin eşiğine getirdi.
Bilmem içinizden "meğer bütün o Netflix dizileri bize tam da bunu anlatıyormuş" diyor musunuz?
Henüz yaşadıklarımızın sersemliği içindeyiz, pek farkında değiliz...
Hala eski kavgalar, küçük hesaplar peşindeyiz...
Fakat çok sert ve yeni bir çağ geliyor.
Bunu bilelim.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.