HAŞMET BABAOĞLU

Kelimeler, şeyler ve biz-2

Açıktaydık... Bazen çaresizce, bazen göğsümüzü gere gere sergiliyor, sergileniyorduk... Güzeldi ama aynı zamanda çok yaralayıcıydı... Çünkü YÜZÜMÜZ ortadaydı... Hani o "içinde saklı kaldığımız/saklandığımız açıklık" olarak yüz. (G. Agamben) Artık maskelerimiz var. Bakılamayan ama bakan (gözlerimiz) insanlar... Yüzümüzün dili kayboldu şimdi. Sadece kelimelerimiz, davranışlarımız ve giysilerimiz (sosyal işaretlerimiz) konuşuyor... Derin bir değişimin ilk adımları sanki.

***

Rilke haklı: "Her türlü anlam misafirdir sadece."

***

Eskiler gibi olabilsek keşke! Geleneğin insanları gibi... Yani nasıl öleceğimizi bilsek, ne zaman öleceğimizi az çok kestirebilsek, usul usul hazırlansak... Ne iyi olurdu... Bilip hazırlanmadık, öleceğimizi unutmuş gibi yaşadık diye hayatta kalan kimse yok, olmadı, olmayacak.

***

Arzulanan ister orada olsun, ister yanıbaşımızda, eğer bize hep "uzak"sa, içimizde filizlenen aşktır. Yani bir daha tekrar edeyim. AŞK, özlemdir. Özlem, aşktır.

***

Arzuyu kışkırtan engeldir, doğru! Ancak aşkı kışkırtan mesafedir; ölçülemeyen ama bir türlü kapanmayan o mesafe... Mecnun kendini çöle vurmaz, zaten çöldedir.

***

Peki gözden ırak olan, gönülden de ırak mıdır? Tanışıklıklar, dostluklar, yakınlıklar için geçerli bu... Lakin aşk gözün değil, "dil"in işidir. İçimizde durmadan konuşan ve hatırlayan neyse, onun işi...

***

Bir kitabı karıştırırken öylesine geçen bir cümle birden dikkatimi çekti: "Şimdi kendimize rikkat gösterme vaktidir." Yaşını başını almışlıktan söz ediyor yazar. Ama günümüzün "kendini sevme", "kendini şımartma" cıvıklıklarından ne kadar farklı bir şeye işaret ediyor, değil mi?.. RİKKAT: İncelik, zarafet ama öyle lalettayin değil, "kalp inceliği", dikkat ve özenle örülmüş bir yumuşaklık... Hatta altını çizerek söylemeli ki, hakiki merhamet...

***

Hakkımda yazılıp internet ortamına bırakılmış bir yazıyı görmez olaydım. Yazan kişinin paçalarından akan haset ve komplekslerinden tiksindim. Bir yığın yalan dolanın yanında diyor ki, "olamamış"ım!.. İyi ki!.. Şükür ki!.. Sizin istediğiniz gibi olamadım, olmadım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.