Gelen dünyayı anlamak...
Yeniyi görmeyen yenilir.
Tarihin hangi yanının tekrar ettiğini bilip öğrenmeyen çözülür, çürür.
Öyle bir döneme girdi ki, dünya.
Klişeler, peşin yargılar, eski saflaşmalar, uyduruk umutlar, paranoyak umutsuzluklar hiçbir işe yaramayacak.
Bütün bunlara ders gibi çalışmak gerekiyor.
***
Mesela mülteciler konusunu alalım...Gözlerimiz Suriye ve Yunanistan sınırlarına dikkat kesilmiş halde.
Balçık içindeki çamurlara kurulmuş çadırlarda yaşayan yüz binlerce insana, Avrupa'ya doğru yola düşmüş perişan kalabalıklara bakıyoruz.
Ama bu dönem kapanıyor, yenisi geliyor.
Acımasızca canına kıyılan Afganistan'ın, Irak'ın, Suriye'nin, Afrika'nın müreffeh Batı'nın merkezinde hortlamasına az kaldı.
Gözünüzün önüne getirin:
Bir mülteci kampı olarak Avrupa...
Böyle bir şeyin ihtimalinin dahi ne gibi siyasal, sosyal, ekonomik gelişmelere yol açacak, hiç düşünüyor musunuz?
***
Yeni tip koronavirüs salgınını ele alalım...Komplo mu, değil mi tartışmalarına kapılmanın alemi yok!
Sonuçlara bakmak yeter.
Bir yıl önce yeni yüzyılın en parlak projesi olarak değerlendirilen İpek Yolu ve ona bağlı ekonomiler derinden sarsılıyor.
Virüs, sadece bir virüs mü?
Böyle düşünen kendini aldatır.
Panik hastalıktan daha hızlı biçimde ilerliyor.
Toplumlar gönüllü olarak "içe kapanmaya" hazırlanıyor; yavaş yavaş her toplumun kollektif ahlakı ve dayanışma kapasitesi sanki dışarıdan bakan bir göz tarafından test ediliyor.
İki tuvalet kağıdı rulosu için kavga eden pek medeni Avustralyalıların görüntüsünü hafife almayın sakın!
***
Katoliklere bakın...Vatikan'ın önümüzdeki haftalar boyunca Pazar ayinlerini internet üzerinden yapacağını açıklaması geleceğe dair bir "başlangıç" mı?
Ya islam dünyası?...
Mekke'de Harem-i Şerif'in sterilizasyon için önce kapatılıp sonra sınırlı gruplara özel tavafa açılmasına ne demeli?
Birileri şimdiden "sanal tavaf" konusunu tartışma ortamlarına sokuşturmaya başladılar bile...
Bunlar geniş kitlelerde çok farklı ve sarsıcı sonuçlara açık gelişmeler.
***
Daha altı çizilecek çok şey var.Mesela Hindistan çok önemli ama yerim yok.
Son sorum medyaya ilişkin olsun...
Dersini çalışıp öğrenmeyen, papağanlığa alışmış, demode ve vizyonsuz yorumcularla bu geçiş sürecini doğru değerlendirmek mümkün mü?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Çığ (19.11.2024)
- ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? (18.11.2024)
- ‘Ben... şey... inanacağım’ (17.11.2024)
- Haftanın notları: Maneviyat ölünce... (16.11.2024)
- Son... Bahar (15.11.2024)
- Nükleer ciddiyet! (14.11.2024)
- Hangi aile? (12.11.2024)
- Sahnede ne var? (11.11.2024)
- Gördüm (10.11.2024)
- Haftanın notları: Yeni pandemi gelir mi? (09.11.2024)