Beşiği yalan modern uygarlık!
Antik Yunan veya Roma kalıntılarını gezen herkes sanki özellikle böyle bir heyecana doğru yönlendirilir.
İnsan böyle bir şeyi görünce ister istemez büyülenir.
Ama "zaman tüneli" olsaydı da o zamanlardan birilerini alıp bugüne getirebilseydik, şöyle diyecekti...
"Hadi len, uydurmayın! Bok içinde yüzüyorduk!"
***
Düşünsenize...Tapınağın yanı başındaki "umumi hela"da bağırsaklarını birbirlerine bakıp laflayarak boşaltan Helenlerin halleri "uygarlık" sayılıyor.
Öyle öğretildi çünkü...
Antik Yunan'la büyülenmemiz istendi.
Bugün yapılan araştırmalar içme sularının o "kanalizasyon" denen yollarla birbirine karışıp dönemin insanlarını kitleler halinde zehirlediğini ve şehirlerin feci biçimde kötü koktuğunu ortaya koyuyor. Bundan bahseden turist rehberi gördünüz mü? Görmezsiniz.
***
Atina demokrasisi denilen şey de aynı...Kelimenin kökünü bizim okullarda bile zihinlere nakşedip duruyorlar.
Demos, "şehirde yaşayan halk", kratos da "iktidar" demekmiş.
Geçiniz.
Palavra çünkü.
Atina demokrasisinde "halk" sadece "yurttaş yerine konulan erkekler" demektir.
Kadınlar, dışarıdan gelip şehire yerleşen on binler ve köleler asla bu yönetim biçimine dahil edilmemiştir.
***
Doğrudur! Antik çağda çok sayıda şehir devletinin "istişareyle yönetim" tecrübesi vardır.Anadolu'da, Mezopotamya'da, Kuzey Afrika'da bu türden şehir devletçiklerine sık rastlanır.
Ama Avrupa 18. Yüzyılda kendi demokratik devrimlerini gerçekleştirirken "beyaz" bir sayfa açma ihtiyacı duymuştur.
Diğerleri "zenci" veya fazla "doğulu" kalıyordu.
***
Niye bunları yazdım?Geçen gün...
Yunan sahil muhafaza botları göçmenlerin botlarını şişleyip batırırken bizim memleketten bir takım şapşal ruh ecnebileri sosyal medyada "uygarlığın beşiği Yunanistan'ı zor duruma sokmaya hakkımız var mı?" gibi laflar ediyorlardı.
Yuh artık mı dediniz, haklısınız.
Bir de artık şunu bilsek...
"Antik Yunan" bir 18. Yüzyıl ürünü Avrupa mitidir.
Yeni Avrupa'ya tarihsel zemin olsun diye üretilmiştir.
Esas önemlisi...
Bu yolla Doğu Akdeniz'in derin uygarlıklarının üzeri örtülmüştür.
Yazacak çok şey var aslında...
Ama bu köşeler yeri değil.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Çığ (19.11.2024)
- ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? (18.11.2024)
- ‘Ben... şey... inanacağım’ (17.11.2024)
- Haftanın notları: Maneviyat ölünce... (16.11.2024)
- Son... Bahar (15.11.2024)
- Nükleer ciddiyet! (14.11.2024)
- Hangi aile? (12.11.2024)
- Sahnede ne var? (11.11.2024)
- Gördüm (10.11.2024)
- Haftanın notları: Yeni pandemi gelir mi? (09.11.2024)