Altını çizdiğim satırlar-100

Kimse her şeyi bir defada söyleyemez. (R.D.LAING / Bölünmüş Benlik)

***

Kazanmak istiyorsan tek bir şey bilmen, her şeyi bilmekle vakit kaybetmemen gerekir. Derin bilginin hazzı kaybedenlere özgüdür. (UMBERTO ECO / Sıfır Sayı)

***

Her türlü mübalağa şeytanın ilgi alanına girer. (FRITHJOF SCHUON / Beşer Tecellisi)

***

Gerçekten daha gerçek olan bir şey var mıdır? Evet, vardır: Masal... Geçici olan gerçeğe kalıcı anlamını o verir. (NİKOS KAZANCAKİS / El Greco'ya Mektuplar)

***

Takvim, her zaman ideolojik, politik, dinsel bir silah olmuştur. Prensler ve rahipler uzayın sınırlarında durup zamana bakmışlardır (gelmiş, görmüş, yenmişlerdir), çünkü zaman bir krallık, bir iktidar, bir şereftir. (JAY GRIFFITHS / Tik Tak- Zamana Kaçamak Bir Bakış)

***

İnsan her şeyden önce kendine bir tanım getiriyor ve bu tanımın gereği neyse öyle davranıyor (... ) Pişmanlık, insanın kendi tanımından duyduğu rahatsızlıktır. Tövbe, insanın bir önceki tanımı reddetmesi, kendisini yeniden tanımlamasıdır. (İSMET ÖZEL / Bir Medeniyet Kurmak)

***

Felsefe hayal kırıklığıyla başlar. (SIMON CRITCHLEY / Sonsuz Talep)

***

Ölümlerimiz hayatımızı aydınlatır, açıklığa kavuşturur ama artık bizi öldüren ölüm bizim değil, tıpkı yaşadığımız hayatın bizim olmayışı gibi...(OCTAVIO PAZ / Yalnızlık Dolambacı)

***

Çağdaş kültürden uzak kalmak mekânsal ayrışmadan ziyade mental başkaldırıyı gerektirmektedir. Ne var ki, bugün artık hiçbir şeyin böylesi bir başkaldırıya yeltenecek ne gücü ne de varlığı kalın çizgilerle çizilebilecek otantik bir bütünlüğü vardır. Aksine her kaçış ancak distopik manzaradan ibarettir. (SERTAÇ TİMUR DEMİR / Ten Medeniyeti- Modern Kültürde Beden ve Ötesi)

***

Televizyonda, filmlerde, medyada, siyasal söylemlerde genetik özelliklere sayısız gönderme yapılıyor. Böylelikle gen, bir kültürel ikona, Hristiyanlıktaki ruh anlayışının laik muadiline dönüşüyor. (DAVID LE BRETON / Bedene Veda)

***

Dost terk edildikten sonra dostluktan dem vuran zavallılar gibi bunlar, her davranışı Allah'ı unutturan bir hayatın içinde dindar olunacağını sanıyorlar. (NURETTİN TOPÇU / Kültür ve Medeniyet)