Büyük kaosun eşiğinde...
Doğu Akdeniz, Karadeniz, Balkanlar, Venezuela, Pakistan, Suriye derken...
Farkında mısınız?
Parmaklar Irak'ı göstermeye başladı.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı Irak ve Suriye'deki birliklerini en yüksek alarma seviyesine geçirdiğini duyurdu.
ABD Dışişleri Bakanlığı Bağdat ve Erbil'deki diplomatlarının bulundukları yerleri terk etmesini istedi.
Almanya, Irak ordusuna eğitim programını durdurdu.
Amerikan ve İngiliz petrol şirketleri Basra bölgesindeki işçilerini tahliyeye başladı.
Ve ilginçtir, olayların tırmanmaya başladığı üç günün sonunda Irak'tan (sembolik önemi büyük) açıklama geldi: "S-400 alacağız."
Bir şeyler olduğu kesin de...
Ne oluyor?
İran'a müdahaleye az kaldı ve müdahalenin üssü Irak olacak denebilir.
Ama gerçekler bu kadar düz bir yol izlemiyor.
Birincisi...
İran'a açıktan müdahale ve sıcak bir çatışma ihtimali on yıllardır dünya kamuoyu için "cambaza baktırma" işlevini gördü, bu sefer de aynı yöntem geçerli olabilir. Mesafeyle yaklaşmakta fayda var bu yüzden.
İkincisi...
İran sosyolojisi hırpalanarak yumuşatıldı. Bu bakımdan müdahale İran içinde ve dışında doğrudan Devrim Muhafızları'na yönelebilir. Halkın önemli bir kısmının hoşnutsuz olduğu bir yapıyı hedef alarak içerden destek alma planı işliyor olabilir. ( Devrim Muhafızları'nın yakın zamanda "terör listesi"ne alınması manidar.)
Üçüncüsü...
Ki bizi ciddi biçimde teyakkuza itmesi gereken ihtimal budur.
Bölgeyi ilerde yeniden düzenlemek üzere acilen kaos üretme merkezi olarak Irak seçilmiş olabilir.
Irak, doğusu ve batısıyla, güneyi ve kuzeyiyle bu iş için biçilmiş kaftandır.
Ve tabii unutmayalım ki...
Uzun yıllardır Pentagon koridorlarında çizilip durulan "bölünmüş Türkiye" haritaları da sıçrama zemini olarak Irak'ı göstermektedir.
Aynı anda birçok taş yerinden oynayacak.
Taş taşa gelir de, iş Türkiye'nin de başına düşer mi?
Şimdilik bilinmez...
Bölgede Suriye'dekinden çok daha büyük bir kaos planı işletilecekse...
İçerdeki elemanlarını da var güçleriyle harekete geçireceklerdir.
Hazır olmalı ve aklımıza sahip çıkmalıyız.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Ne oluyor, ne olacak? (21.11.2024)
- Çığ (19.11.2024)
- ABD’yi konuşmaktan mı korkuyorsunuz? (18.11.2024)
- ‘Ben... şey... inanacağım’ (17.11.2024)
- Haftanın notları: Maneviyat ölünce... (16.11.2024)
- Son... Bahar (15.11.2024)
- Nükleer ciddiyet! (14.11.2024)
- Hangi aile? (12.11.2024)
- Sahnede ne var? (11.11.2024)
- Gördüm (10.11.2024)