HAŞMET BABAOĞLU

Bilim dedikleri bilim değil sol dedikleri beşinci kol!

Bazen hatıralarıma daldığımda...
Gençliğimde sol ideolojik çevreler içinde geçen günlerime yanıyorum.
Tamam! Bir nevi "mahalle"nin içine doğuyorduk; eğitimimiz bir kaydırak gibi bizi "sol kültür" havuzuna düşürüveriyordu.
Şimdi düşününce, "bunda da bir hikmet vardı" dediğim de oluyor; güzelim 20'li, 30'lu yaşların enerjisini oralarda düşe kalka harcadığıma üzüldüğüm de...
Çünkü "cebimizdeki adreslerden umut kalmadığı"nı; "birçok sayfasını atlayarak bitirdiğimiz kitabın" en baştan okunmayı beklediğini daha o günlerde anlayıp toparlanabilirdik.
Tabii benim zamanımda solcu olmak şimdiki gibi bütünüyle "Hak'sız" ve "halksız" bir dalavere değildi, onu da söyleyeyim...
***
Asıl lafını etmek istediğim şey ise şu...
Günümüzün sol ve liberal çevrelerinde çiğ yalancılık ve ideolojik ajanlık gitgide artıyor.
Geçen gün baktım ki, ne göreyim...
"Tamam, Hawking'i seviyorsunuz da, teorisini biliyor musunuz; neden hiç fizik Nobeli alamadığını hiç sorguluyor musunuz?" diye sorduğumda sülaleme küfredenler...
Hawking'in "kadınlar anlaşılmaz" gibi magazin yaveliklerini bile yücelten ve onu dokunulmaz kılan bilimperestler...
Şimdi hiç utanıp sıkılmadan Aziz Sancar'a veryansın ediyorlar.
Niye?
Çünkü Nobelli bilim insanımız Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın pek etkili nükleer enerji filminde görülüyor ve santrali destekliyor.
Bu zevzekler de sinirlenmişler tabii...
O kadar ki kalkmış, Sancar'a bilim, hatta DNA falan öğretiyorlar.
***
Günümüzde solculuk ve liberallik işte bu kadar palavra bir hal işte!
Dillerinden düşürmedikleri "bilim" lafı ideolojik bir tasavvurdan öteye gitmiyor.
Sanmayın ki, gerçekten araştırıp sorgulayıp "nükleer karşıtı" bir tavır alıyorlar.
Hayır! Nükleerle ekonomisini ayakta tutan Fransa ve Almanya ne derse, onu söylüyorlar.
Tabii mevcut "kültürel hegemonya"larını hafife almamalı...
Bir bakıyorsunuz, medyatik astrologlar ve sabah kuşağı haberlerinin NATO kafalı sunucuları aynı teraneyi seslendirmeye başlamışlar.
Şükür ki, bu tayfanın yaldızları dökülmeye başlayalı çok oldu.
Yine de dikkatlerimizi bir an olsun üzerlerinden uzaklaştırmamakta fayda var.
Çünkü hangi kötülüğe alet olacakları belli olmuyor!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.