Mehtabı hoş, günü hoş... Bunu bir de halktan öğrenmeli!
13.10.2017, Cuma
Nerdeyse her gün kıyısına veyaçok yakınında bir yere gidip oturuyorum.
Çay, kahve...
Bol bol okuma, yazı, çizi işleri...
Eş, dost sohbetleri...
Ama ne oluyor? Çoğu kez evedönerken, yani gökyüzüyleel ele veripgümüşi bir örtüyleakşamı karşılamayahazırlandığı saatlerdefark ediyorumonu. O zaman üzülüyorum...
Böylesi bir manzara karşısında ne çabuk kayıtsızlığa meyil ettiğimize şaşırıp üzülüyorum.
Yanı başında yaşıyor olmaya şükretmeyi ve ona uzun uzun bakmanın değerini ıskalamayı aklım almıyor.
Anlamışsınızdır. Boğaziçi'nden söz ediyorum.
***
Böyle vefasızlık anlarımızda yapacağımız en iyi şey yalnızlığımızın hapishanesinden çıkıp başkalarına bakmak ve halkınyaklaşımını rehber almaktır.
Halk değer bilmek, nimetin hakkınıvermek konusunda benzersiz biröğretmendir.
Son zamanlarda başta Üsküdarlılar olmak üzere İstanbul halkı hepimize böyle bir ders veriyor.
Nasıl mı?
Anlatayım... Geçtiğimiz yaz ÜsküdarBelediyesi İstanbulluları ücretsizBoğaz turuna çıkarmak için 54 metrelikbir gemiyi hizmete sundu.
Adı da pek güzel: Valide Sultan Gemisi...
Gemi o günden beri günde dört sefer yapıyor ve dolup taşıyor. İnsanlar rehber eşliğinde gördükleri yerlerin tarihini öğrenerek, çayını içip simidini yiyerek Boğaz'da "akıp gitme"nin tadını çıkartıyor.
Bu bütün tahminlerin ötesinde bir ilgiye işaret ediyor.
Yani hem belediyecilik hem desosyolojik açıdan gerçek anlamdabir vakıayla karşı karşıyayız.
***
Biz okumuş yazmışlar çok yüksekten atar tutarız.
Fakat sosyolojik ayrıntılara karşı körlükte üzerimize yoktur.
Yahya Kemal, Tanpınar veya yeniler Boğaziçi üzerine neler demişler konusunda sular seller gibiyizdir.
Ama halk için Boğaziçi nedir;
Boğaziçi'nde nasıl gezmek ister noktasında fikrimiz çok zayıftır.
Hatta her gördüğümüz insanı kıyılardaki tepelere villa kondurmak isteyen bir müteahhit gibi görecek kadar saçmaladığımız olur.
Valide Sultan Gemisi'ne sıradan şehir sakinlerinin gösterdiği ilgi (sorup öğrendim; yetkililerin yaptırdığı anketlerde memnuniyet oranı yüzde 97 çıkıyormuş) sayesinde klişelerin nasıl gözümüzü bağladığını belki anlarız...
Anlarız ki, Boğaz bizim en hakikihazinelerimizden biridir. Boğaziçi'nde gezmek ateşini hiçkaybetmeyen bir hasrettir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.