İzmir Marşı’nı dinlerken...
Bundan 10 yıl önce de o Cumhuriyet Mitingleri döneminde, CHP ve Genelkurmay el ele vermişken, 10. Yıl Marşı ortalığı inletiyordu. (İzmir Marşı'nı ona tercih ederim, müzikalite olarak.) Hatta kendini akıl hocası sanıp etrafa her gün sopa sallayan bir köşe yazarı da 10. Yıl Marşı milli marşımız olsun diye yazmıştı.
O gün o vardı, bugün bu var.
O kesimin 21. yüzyılın neredeyse ilk çeyreği tamamlanırken henüz kendisine özgü, özgün bir ifade ve sembol (potansiyeli) yaratamadığı düşünülür bu şartlarda. Ayrıca, Bella Çav gibi artık enternasyonalist bir nitelik kazanmış şarkılar dışında hiç dünya yüzünde böyle bir şey bilmiyorum, insanların Kurtuluş Savaşlarının günlerinden kalma marşları, kavram ve sembolleri böylesine benimseyip gündelik hayatlarının bir parçası haline getirdikleri bir ikinci örnek yok önümde.
Bu durum, biliyorum bana kızacaklardır ama başlı başına bir sorun. Daha Radikal gazetesinde yazdığım o yıllarda, o kadar eski, bunları söyler ve bu olguyu bir 'erginleşememe' sorunu diye belirtirdim. Hâlâ aynı kanıdayım. Bu tutumun laik, pozitivist, bilimselci çevrelerde görülmesiyse daha da vahim bir haldir. Sözle fiilin birbirine uymamasıdır. Çünkü böylesi bir anlayışın felsefi manada bir özgürleşim olan sekülerleşme ile değil ancak kutsallıklar, tapınma ve tabularla ilişkisi vardır. (Kant'ın Aydınlanma için söylediklerini anımsayalım: 'saper aude': 'bilmeye cesaret göster': aydınlanma aklın diğer melekeler (fakülteler) üstündeki hâkimiyetidir!)
Benim bildiğim, Türk Siyasetinin Yapısal Analizi kitabımın ikinci cildinde de ele aldığım husus şu: şimdi Kemalistlerin / Cumhuriyetçilerin 'kale' olarak gördükleri İzmir evvela tam da o 'Atatürk'ün partisi CHP'ye karşı Serbest Fırka'yı tuttu, 1933'te. Atatürk, SF'ye İzmir'de gösterilen tezahürattan sonra kapattı.
Ardından DP geldi. İzmir bu defa da 'Atatürk'ün partisi CHP'ye karşı DP'yi destekledi, ama ne destek. DP'nin Türkiye oy ortalaması % 55.2'ydi. İzmir'de oyu % 58.6. Bir sonraki seçime bakalım mı? DP Türkiye ortalaması % 58.4, İzmir % 60.5. 1957'e DP'nin oyları Türkiye'de % 10 düştü. İzmir'de sadece % 3 ölçüsünde.
Biliyorum bu durumu açıklayan nedenleri. Ama şu şartlarda ciddi bir çelişki yok mu? Marşı okuyanlar ve İzmir'i kale görenler bu kentin 'iktidar karşıtı' olduğunu söyleyemez, DP iktidardı. 'Otoriteye' karşıdır İzmir diyebilirler. O zaman şimdi benimsenen ve yüceltilen 'Atatürk'ün partisi CHP'nin iktidar yılları ve 1930-50 arasının otoriter olduğu kabul edilmiş olur. Ben böyle düşünüyorum. Keşke İzmir'i kale olarak görenler ve İzmir Marşı okuyanlar da düşünse...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Sondan bir önceki’ yazı... (01.09.2017)
- Kasketten atlete... (30.08.2017)
- ‘Sol’dan ‘sos’a: Bir ayrışma ihtiyacı (28.08.2017)
- Türkiye’de Macron olmak... (25.08.2017)
- Kılıçdaroğlu aday olmazsa... (23.08.2017)
- Türkiye Avrupa’nın ortasında... (21.08.2017)
- Sıradan faşizm ve radikalizm ihtiyacı... (18.08.2017)
- Gecikmiş ırkçılık hayreti... (16.08.2017)
- Üniversite yerleştirmeleri üstüne... (14.08.2017)
- Bir tatil sonrası düşünceleri... (11.08.2017)