Körün tarif ettiği fil: CHP
Etrafta sorulan bir temel soru var, haklı ve meşru bir soru, insanlar neden CHP'nin her olaydan sonra böyle bir hengâme içine düştüğünü, neden gerildiğini, neden kopma noktasına geldiğini merak ediyor.
Bahusus, referandum sonrasında yaşanan gelişmeyi insanlar yerli yerine oturtmakta zorlanıyor.
Yani aksları yetersiz, güçsüz olduğundan her tümsekte veya çukurda tekerlekleri kopma, ayrılma noktasına geliyor.
Şunu da ekleyelim. CHP kendisini sol veya sosyal demokrat sanıyor. Oysa bu kavramlarla ilişkisi yok. CHP bu kavramlarla ilişkisini daha 1990'larda oportünist Deniz Baykal eliyle koparmış bir partidir.
Uzun süre Genelkurmay'ın partisi olduktan, ulusalcılığın partisi konumunda kaldıktan sonra, o kanattaki, yani askeri vesayet planındaki gelişmeler bir kere daha CHP'nin altını boşalttığından, parti, bugünkü ideolojik planda neyi savunduğunu bilemeyen partiye dönüşmüştür.
Bu o kadar böyledir ki, 2015'te 7 Haziran seçimlerinden sonra CHP elde ettiğini savunmayı, korumayı bilmemiştir.
Baykal'ın oportünist çıkışıyla her şeyi bir anda yitirmiştir.
Bu referandumdan sonra da CHP ne savunduğunu bilemez bir durumdadır. Eğer yukarıda sahip olmadığını belirttiğim özelliklere, niteliklere CHP sahip olsaydı, o durumda % 49'luk kitleyi sürüklemeyi de bilebilirdi.
Yapamıyorsa bu durum CHP'nin 'toplumsal muhalefet' denen kavramdan bihaber olduğunu gösterir. Öyledir ve o % 49'luk kitle şimdi acaba CHP'yi sürükleyebilir miyim sorusunu kendisine sormaktadır.
Yaşananların özeti budur.
Kılıçdaroğlu ve ekibi ise bu kanatlar arasında geleneksel CHP değerlerini savunan, her rüzgâra açık, ne yapacağını bilmez bir halde yönetmeye çalışıyor CHP'yi.
CHP artık gerçekle hayalin, gerçekle nostaljinin bir arada bulunduğu, körün tarif ettiği file dönüşmüş, herkesin bir başka şey olarak tanımladığı (ama görmediği) bir partidir. Türkiye'nin ihtiyaçları bakımından bu bir problemdir. Ama ne yapalım, siyaset ideolojiden sosyolojiye değil, sosyolojiden ideolojiye giderse anlam, verim ve işlev taşır. Partiler varsa bunun için vardır.
Ötesine CHP karar versin.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Sondan bir önceki’ yazı... (01.09.2017)
- Kasketten atlete... (30.08.2017)
- ‘Sol’dan ‘sos’a: Bir ayrışma ihtiyacı (28.08.2017)
- Türkiye’de Macron olmak... (25.08.2017)
- Kılıçdaroğlu aday olmazsa... (23.08.2017)
- Türkiye Avrupa’nın ortasında... (21.08.2017)
- Sıradan faşizm ve radikalizm ihtiyacı... (18.08.2017)
- Gecikmiş ırkçılık hayreti... (16.08.2017)
- Üniversite yerleştirmeleri üstüne... (14.08.2017)
- Bir tatil sonrası düşünceleri... (11.08.2017)