MHP parçalandı, bitti...
Hemen belirteyim ki, siyaset, eylemli siyaset, hukuktan önce gelir. Hele bir taraf gelin kongre yapalım, tüzüğü değiştirelim, genel başkanlı seçime gidelim diyorsa başta da haklıdır, sonda da haklıdır. Bu iddiaya karşı direnenlerin şansı kalmamıştır. Seçilseler bile artık o seçim, o başarı anlamını, özünü, heyecanını yitirmiştir, eğer meşruiyetini yitirmemişse. Çünkü o seçimi 'maşeri vicdan'da kazanamamışlardır. MHP tam manasıyla böyle bir noktadadır. Hem Genel Başkan, hem genel merkez, hem de bu kör inat nedeniyle topyekûn MHP kaybetmiştir. Geriye bir enkaz kalmıştır.
MHP geçen süre zarfında bu üç olguyu da etinde kemiğinde hissetti. Artık 70'lerin Ülkücüleri ve o 'felaket ideolojisi' yok. MHP'ye destek veren, toplumun sosyolojik dönüşümüne kapalı, statükocu taban gitgide küçülüyor. MHP'nin 'ülkeyi böldürmeyiz' sloganından başka üreteceği bir ideolojik/politik söylemi ufukta bile görünmüyor. Böyle bir parti kaybolmayacak da kim kaybolacak?
Hemen belirteyim ki, eğer bu söylediklerim Genel Merkez için geçerliyse ve 20 yıldır partiyi yönetenler bakımından doğruysa şimdi aday olanlar bakımından da doğrudur. Türkiye'nin en karanlık döneminde İçişleri Bakanlığı yapmış, son derecede vahim olayların yaşandığı dönemlerde belli çevrelerle irtibat halinde olmuş kişilerden medet ummak, MHP'nin onlarla sıçrama yaşayacağını sanmak olmayacak duaya amindir.
MHP'nin gerçeği ülkenin bu özelliğini kavrayamamasıdır. CHP gibi tarihsel bir partinin bile bu nedenle erimeye başladığı ve yakında MHP'nin başına gelenleri yaşayacağı bir dönemde MHP'nin ayakta kalması hayalden bile daha fazla hayaldir.
Türkiye ne 1970'lerdedir ne de 90'larda. 2016'da başka bir Türkiye var ki, o Türkiye'de siyaset başka yataklarda akıyor. MHP o topluma ayak uydurmadı. Ama o toplum % 12-15 arasında, akıl almaz bir oranda oy alan MHP'yi eritti, lağvediyor.
Gökten 3 değil 1 elma düştü, MHP elması, yere vurdu ve parçalandı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Sondan bir önceki’ yazı... (01.09.2017)
- Kasketten atlete... (30.08.2017)
- ‘Sol’dan ‘sos’a: Bir ayrışma ihtiyacı (28.08.2017)
- Türkiye’de Macron olmak... (25.08.2017)
- Kılıçdaroğlu aday olmazsa... (23.08.2017)
- Türkiye Avrupa’nın ortasında... (21.08.2017)
- Sıradan faşizm ve radikalizm ihtiyacı... (18.08.2017)
- Gecikmiş ırkçılık hayreti... (16.08.2017)
- Üniversite yerleştirmeleri üstüne... (14.08.2017)
- Bir tatil sonrası düşünceleri... (11.08.2017)