Bu ifadeyi Cumhurbaşkanı Erdoğan Gezi olayları sırasında kullanmıştı. Tam da milletin duygularına tercüman olmuştu. Sokaklardaki vandallığı ve arsızlığı sabır çekerek izleyen devasa kitlenin sessiz ama makul tepkisini dile getiriyordu. Evdeki yüzde ellinin ne demek olduğunu Kazlıçeşme Mitingi'nde görmüştük. Kendim de katıldım. Çok iyi hatırlıyorum. Huşu içinde yüzbinler Kazlıçeşme'ye akın etmişti.
Gündelik hayatın içinde siyasetle pek ilgisi olduğunu sanmadığınız amcaların, teyzelerin, gençlerin, yaşlıların bir görev bilinciyle ve vakarla o meydana doğru dört bir taraftan yürüyüşü hiç aklımdan çıkmaz. Çok önemli bir şeye sahip çıkma ve vatandaşlık görevini yerine getirmek için yapılan bir yürüyüştü.
Ne bir abartı vardı ne de taşkınlık. Camlardan tencere tava çalan terbiyesizlere bile el sallayıp geçtiler. Yolda taşkınlık yaparak slogan atan, etrafa sataşan gruplar yoktu. Bindirilmiş kıtalar hiç yoktu.
Baştan sona sivil inisyatif. Baştan sona vatandaşlık bilinci. Bu hep aynı kitledir.
60 Darbesi'ni evinde radyodan takip edip göz yaşı dökenlerin torunlarıdır. Sadece siyaset meselesi değil. Toplam oranı yaklaşık yüzde 75'lere varan
bu ülkenin yerli ve milli çocukları. Basit gündelik kaygıları vardır. İşi düzgün olsun. Çoluğu çocuğu güvende olsun. Ama çok yüksek siyasi bilinci vardır. Vatan millet sağolsun.
kendine sahip çıkmak olduğunu bilir. Kendini kaptırmaz aşırılıklara. Esnektir. Belaya bulaşmak istemez. Ama su gibidir. Akacak bir mecra illa ki bulur. Durmaz hep akar. Karşısına çıkan setleri sabırla aşar. İşte bunun adı Anadolu yürüyüşüdür.
60 darbesinde göz yaşı dökenlerin torunları 15 Temmuz'da tankları durdurdu. Bugün de neyle
karşı karşıya olduğunun farkında.
Atatürk Havalimanı'na
gelmiş, ülkesine ve geleceğine
sahip çıkmak için. Hangi
masalarda nelerin kotarıldığını,
kimlerin bu ülkeyi yeniden
teslim almaya çalıştığını
çok iyi biliyor. Sosyal
medya yalanları umrunda
bile değil. O arsızlıklara cevabını
on yıllardır meydanlarda
ve sandıklarda vermeyi
çok iyi öğrenmiş. Hepimize
ders veriyor. Hem de dünya
demokrasi tarihine geçecek
bir ders.
Dünkü miting alanını yürürken bunları düşündüm. Kazlıçeşme, 15 Temmuz ve diğerleri. Hepsi gözümün önüne geldi.
Hepsinde asıl aktör işte bu evdeki sessiz çoğunluktu. Yine aynı görev bilinci. Meydana ulaşmaya çalışırken önümü çevirenler hep aynı sözleri söyledi. "Bırakmayacağız bu ülkeyi onlara."
Eşine rastlanmayacak bir kalabalık milyonlarla doldurdu Atatürk Havalimanı'nı. Olması gerektiği gibi. Hep yaptığı gibi. Ülkeye sahip çıkmak işte budur. Biliyor ki bu kalabalık, Erdoğan'ı devirmek isteyenler aslında ülkeyi teslim almak istiyor.
Meydan gösterdi ki alamayacaklar.